31 Ekim 2012 Çarşamba

Tırnaklarımız İle İlgili Gerçekler

Güzellik bir bütündür. Vücudumuzun her bölümü ayrı bir bakım ister. Tabii Tırnaklarımız da. Tırnaklarımıza daha iyi ve bilinçli bir bakım uygulamak için önce tırnaklarımızı tanımamız lazım.
Tırnak, proteinin temel taşı keratin maddesinden oluşur. Tırnak anatomisinden kısaca bahsedecek olursak, keratin’den oluşan Tırnak; gözle görünen Tırnak Platosu ve dipte ölü doku Kütikül ile kaplıdır. Ölü kütikül tabakası altında canlı doku eponikyum saklıdır. Tırnağın serbest ucunun, deri ile temas ettiği yer ise hiponikyumdur. Asla Eponikyum ve Hiponikyum’a uygulamalar esnasında zarar vermemeli hatta sağlıklı tırnak için korunmalarına özen göstermeliyiz. Doğal ve sağlıklı tırnak, yağ ve nem dengesi olan, sert ama esnek, düzgün yüzeyli ve pembe renkte olur. Yani sağlıklı ve doğal tırnak için;İyi ve düzenli beslenmeliDüzenli bakım yaptırmalıTırnağın nem ve yağ dengesi uygun olmalıdır.Peki doğal tırnağa neler zarar verir?Beslenme bozukluğu olması,Travma/çarpma meydana gelmesi,Yanlış ve gereğinden fazla törpüleme,Uygunsuz çözücü/solventlerin kullanılmasıTırnaklarımızla İlgili İlginç Gerçekler El tırnakları ayak tırnaklarına göre 2 kat hızla uzarErkeklerin tırnakları kadınlarınkinden daha hızlı uzarHamilelerin tırnakları daha hızlı uzarDominant olan elinizin tırnakları daha hızlı uzarYenen tırnaklar daha hızlı uzarEn uzun parmağın tırnağı en hızlı uzarTırnaklar en hızlı 10-14 yaşları arasında uzarSıcak iklimde, özellikle yazın tırnaklar çok hızlı uzarNezleyken, vücut hastalığa karşı direnç gösterdiğinde tırnaklar %20 daha hızlı uzarAşırı diyet koşulları tırnakların uzamasını geciktirir

Kışın alınan kilolar...

Kış aylarında havaların soğuması, vücudun bazal metabolizması üzerinde olumsuz etki yaparken metabolizma kendini koruma altına alıyor ve çalışma hızı düşerek kalori yakımı yavaşlıyor.
Soğuk karşısında değişmeye başlayan vücut ısısı normal ısı düzeyine ulaşmak için, alınanın yanı sıra fazladan enerjiye ihtiyaç duymaya başlıyor. Bu durum ise kilo alımını kolaylaştırıyor. Kış aylarında kilo almayı önlemek için çareyi diyette arayanlarsa vücut direncini düşürdükleri için bu mevsimde sıkça hastalanıyor. Kış mevsiminde sağlıklarını kaybetmeden kilo vermek isteyenlere çözümü yeni bir yöntem olan gerçek metabolizma hızı ölçümü ve mucize molekül olarak adlandırılan ozon tedavisi sunuyor. Kış aylarında metabolizma hızı ölçümü şart…Özellikle kilo vermede zorlananların düzenlenecek diyet programları öncesi metabolizma hızı ölçümünü yaptırmaları gerekiyor. Bugüne kadar ancak çok sınırlı şartlarda ve zorluklarla ölçülen gerçek metabolizma hızı gereği yeni geliştirilen bir teknikle oksijen tüketimi hesaplanarak kolayca ölçülebilmektedir. Böylelikle sistem bilgisayar kontrollü programıyla kişilerin metabolizma hızlarına göre uygun diyet programları sunuyor. Metabolizma hızının ölçülmesi aslında pek çok hastalığın ortaya çıkması bakımından da büyük önem taşımaktadır.Vücut direnci düşenlere mucize molekül ozon desteği2. Dünya Savaşı sırasında Alman savaş pilotlarının bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek ve zindelik kazandırmak amacıyla uygulanan ozon bugünde başta bağışıklık sistemini güçlendirme de ve pek çok şikayetin tedavisinde etkisi kanıtlanmış tamamlayıcı bir tedavi olarak karşımıza çıkıyor.Bakteri ve mantar öldürücü özelliği sebebiyle, enfekte olmuş yaralarda bakteri ve virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde dünyada yaklaşık 50 yıldır uygulanan Ozon tedavisi, günümüzde kanserden kolite, dolaşım bozukluklarından, hepatite kadar yardımcı yöntem olarak kullanılan bir tedavidir. Ozonu asıl değerli kılansa motivasyon - performans arttırma ve vücudu gençleştirmedeki etkileri.Doğada gizli olan bu mucize molekülün kan dolaşımını arttırma yeteneği dolaşım ile ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılıyor. Ozon tedavisine özellikle yaşlı kişiler oldukça iyi yanıtlar vermektedir. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımını sağlayıp bağışıklık sistemini harekete geçirmekle birlikte aynı zamanda vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücrelerini de harekete geçirir. Bunun ötesinde fiziksel performansta azalma, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi gibi belirtilerin olduğu beyindeki dolaşım bozukluklarında yine ozon tedavisinin olumlu etkileri bulunmaktadır. Tedavi, kan aşısı ve ozonlu buhar sauna olarak 2 farklı yöntemle uygulanıyor. Ozonun diğer uygulama alanları ise şöyle sıralanıyor:• Enfeksiyonlara karşı koruyucu amaçlı• Dolaşım bozuklukları• Anti-aging (geriye yaşlanma) ve yeniden canlanma• Göz hastalıkları• Kanser• Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları• Kireçlenme veya artrozlar• Ateroskleroz veya damar sertliği• Fazla kiloya bağlı karaciğer yağlanmaları • Bacaklardaki dolaşım problemleri • Romatizmalar• Yüksek kolesterol• Gut hastalığı• Ağır hastalıkların nekahat dönemleri• Sivilce veya akneler• Migren• Erkeklerde dolaşım bozukluğuna bağlı cinsel yetersizlik• Genel yorgunluk ve bitkinlik halleriDr.İsmail AğarKardiyovasküler Anestezi Reanimasyon ve Beslenme Uzmanı

Nasıl makyaj yapsak?

Yılbaşı gecesi giyeceğiniz kıyafeti şimdiden hazırlamış olabilirsiniz, peki ya yılbaşı makyajı ve saçı için düşündüğünüz bir şey var mı?
Yılbaşı gecesi unutulmaz olmak istiyorsanız, büyüleyici bir makyaja ve saç stiline ihtiyacınız var demektir. İşte size adım adım yılbaşı gecesi makyajı:Yılbaşı makyajıGözkapağına far: İlk adım yüzünüzü iyice temizledikten sonra, kaliteli bir fondöteni tüm yüze yedirmektir. Daha sonra makyaja gözlerden başlıyoruz. Göz kapağına baz olarak metalik açık kahve far sürülüyor. Bir parça pamukla fazlalığı alabilirsiniz.Çarpıcı gözler: Gözkapağının üst ve alt çizgisi aynı renkteki kahverengi göz kalemiyle ya da krem farla belirginleştiriliyor. Gözün tüm çerçevesi, bu renk bir kalemle çizilmeli.Gözlere gölge: Göz kapağına baz olarak sürülen farlardan sonra sıra gölgeye geldi. Turuncu renkteki metalik far yardımıyla gözlerin dışından içine doğru gölge yapılıyor.Maskaralı kirpikler: Kirpikler ilk olarak diplerden uca doğru koyu kahverengi bir farla fırçalanmalı. Daha sonra bir kat daha içlerden dışlara doğru kirpikler maskarayla boyanmalı.Koyu kırmızı dudaklar: Koyu kırmızı renkteki bir dudak kalemiyle dudaklar çerçevelendikten sonra, içi yine koyu kırmızı renkteki bir rujla boyanmalı. Bir dudak fırçası yardımıyla dudaklarınızdaki rengin daha kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.Dudaklarınız parlasın: Daha çarpıcı bir görüntü için kırmızıya boyanmış dudağınızın tam orta kısmına bir dudak parlatıcısı sürebilirsiniz. Parlatıcıyı tüm dudağınıza sürmemeye dikkat edin, parlatıcıyı sadece dudağınızın orta kısmına sürmeniz daha hoş bir görüntü oluşmasını sağlar.Ortaya çıkan sonuç: Yılbaşı tatili kısa olsa da yüzünüz dinlenmiş olacaktır. Bu dingin yüzü, özenle renklendirilmiş dudaklar, pembe yanaklar ve dikkatle belirginleştirilmiş gözler süsleyebilir ancak. Yılbaşı gecesi yapacağınız makyaj, hem abartısız hem de çarpıcı olmalı. Bu yüzden sizin için hazırlanmış bu rehberin maddelerini dikkatlice okuyup gerçekleştirmenizde yarar var. Ortaya çıkan sonuca siz bile inanamayacaksınız.Yılbaşı saçı: Makyajınızın en önemli tamamlayıcısı saçlarınızdır. Yaptığınız renkli makyajı öne çıkaracak nitelikte bir saç modelini tercih etmenizde fayda var.1- Saçınızın bir ton açık renginde bir peruk alın. Peruğun bir tutamını kesin. Kestiğiniz bir tutam saçın isteğinize göre ayarlayabilirsiniz.2- Kestiğiniz bir tutamlık peruğu saçınızın istediğiniz bölümüne bir toka yardımıyla tutturabilirsiniz. Üstünü kendi saçınızla kapattığınızda saç eklediğinizi kimse anlamayacaktır.3- Saçınızın istediğiniz bir bölümüne giydiğiniz elbiseye uygun bir renk uygulayabilirsiniz.4- Saçlarınız düz ve ince telliyse ve eğer yılbaşı gecesi seksi ve çarpıcı görünmek istiyorsanız saçınızın iki tarafına bir tutam saç eklemeniz mümkün. Saç eklediğiniz hiç beli olmayacaktır, hem de saçlarınız dolgun ve gür görünecektir. Hatta daha hareketli bir saç için saçlarınızın birkaç tutamını dalgalandırabilirsiniz.

Botox’la İlgili Merak Ettikleriniz

Botox botulinum toxin type A’nın ticari ismidir. Bu kimyasal madde asetil kolin salınımını engelleyerek ve motor sinir uçlarına bağlanarak sinir kas iletimini bloke ediyor. Kas içerisine enjekte edildiğinde geçici kimyasak kas felci yapıyor.
Botox 1980’den beri Strabismus (şaşılık) ve blepharospasm tedavisinde kullanılıyor. Kozmetik kullanımı Doktor Carruthers tarafından 1989’da başlandı. Botox en çok iki kaş arasındaki, göz kenarlarındaki ve alın bölgesindeki kırışıklıkları yok etmek için kullanılıyor. Daha az olarak, boyun kırışıklıklarının, çenedeki belirgin çizgilerin ve dudak üzerindeki kırışıklıkların yok edilmesi için kullanılıyor. Yüz asimetrisinde de tatbik ediliyor. Botox kozmetik kullanımı dışında uzun süren baş ağrılarının tedavisinde uygulanıyor. Aşırı allerjik kişilerde; özellikle insane proteinlerine ve tuzla suya allerjisi olanlara botox kullanılmamalı. Ayrıca kas ve nörolojik hastalığı mevcut kişilere ve hamile kadınlara da uygulanmamalı.Botox çok küçük iğnesi olan insülin iğnesi ile daha önceden tespit edilmiş anatomic noktalara local anestetik pomad uygulandıktan sonra yapılıyor. İşlemden hemen sonra buz tatbik ediliyor ve hastaların enjeksiyon yapılan bölgelere masaj yapmamaları gerekiyor. Ağrı hemen hemen hiç hissedilmiyor.Botox’un ilk etkisi uygulamadan 2-3 gün sonra görülmeye başlıyor. Bir iki hafta sonra ise maximum etkisine ulaşıyor. Etki 3 ile 6 ay arasında sürüyor. Bazı hastalarda 12 aya kadar uzayan etkisi görüldü. 3 ile 6 ay’da bir enjeksiyon tekrarlanabiliyor. Komplikasyon hiç görülmüyor. Yanlış anatomik yerlere enjeksiyon yapılırsa istenmeyen etkiler görülebiliyor ancak ilacın etkisi sona erince istenmeyen etkiler kayboluyor.

Tam 12 cm inceltecek formül

Vücudunuzdaki fazlalıklardan kurtulup 12 cm incelmek ister misiniz?
Okuyucularımızdan gelen sorular doğrultusunda gerek zayıflama, gerekse incelme tedavileri hakkında yol gösterici olacak bazı bilgiler aktarmak istiyorum. Pek çok kişi vücudunun belli bölgelerinde biriken fazlalıklardan diyet yaparak kurtulmaya çalışır. Bu kişiler genelde kilo vermesine şikayetçi oldukları bölgelerdeki fazlalıkların gitmediğinden şikayetçidir.SORUNUNUZ ZAYIFLAMAK MI İNCELMEK MİEğer kilo alımında karın, basen, göbek, kalça gibi belli bölgelerde meydana gelen yağlanmalar varsa sadece diyet yapmak işe yaramayabilir. Bu durumda incelme tedavileri dediğimiz yöntemlerden yararlanmak yerinde olacaktır. Hatta bazı insanlar vücut kitle indeksi ölçümüne göre normal kiloda görünmelerine rağmen bölgesel fazlalıklarından şikayetçi oldukları için diyet yaparak bu şikayetleri çözmeye çalışırlar bu durumda hem sağlıksız kiloya inmelerine hem de şikayetlerinden yine de yeterince kurtulamamalarına yol açar.DiYET PROGRAMI ŞARTBazı kişilerin sorunu genel kilo fazlası olduğu gibi yağlar ağırlıklı belli bir veya birkaç bölgede toplanmış olabilir; bu durumda, bireylerin vücutlarının yağ-kas-su dengesi, metabolizma çalışma hızı ve iç organ yağlanma oranları tepsit edildikten sonra uygun bir diyet programına başlamaları gerekir. Bununla beraber yine kişilerin vücut tiplerine ve sorunlarına yönelik incelme tedavisi uygulamak incelme, bölgesel zayıflama ve zayıflama yönündeki arayışlarında etkili çözüm olabilecektir. Çünkü estetik sorunlar kişiden kişiye değişmektedir. Kiminde selülit kiminde karın ya da basen fazlalıkları sorunken kimileri sarkma ve gevşeme sorunuyla karşı karşıyadır ki, bu farklı sorunlara uygulanacak farklı tedaviler sorunun çözümünü sağlayacaktır.KiLO VERMEYE DiRENEN TiPLERÖzellikle zayıflama tedavilerine az yanıt verebilen vücut tipleri vardır. Bunların 5-10 kilo arası fazlalıkları olabilir. Hidrolipodistofiler olarak adlandırdığımız bu vücut tipleri defalarca çeşitli yöntemler ile zayıflamasına rağmen alt taraflarından yeterince incelemeyebilmektedir. Hanımlar ne yazık ki bu durumu kabullenirler. Aslında bu bölgedeki mikro dolaşım bozukluklarını düzeltecek mikroenjeksiyon tedavileri ile mezoterapi ve bazen uygun lenf drenaj programları bu problemleri başarıyla çözebilmektedir. Menopoz öncesi hormon üretiminin azalmasına paralel vücutta fizyolojik değişikler oluşur. Karın ve üstü yağlanır. Bu tipin farklı bir yapısı vardır. Öncelikle bacak içlerinde yumuşak selülitler oluşmaya başlar. Bu döneme kadar böyle bir sorun yaşamamış hanımlar için bu oldukça yeni ve şaşrtıcı bir olaydır ve bundan çok rahatsız olurlar. Şok dalga akupunktur ve geleneksel akupunktur tedavisi bu dönemde yan etkisi olmadan oldukça rahatlatıcı etkileri olan tedavi yöntemidir. Yumuşak selülitlerin tedavilerinde ise mikroenjeksiyon tedavileri veya akustik dalga tedavisi ile oldukça yüz güldürücü neticeler alınmaktadır.12 SANTiM iNCELTEN YÖNTEMGenetik olarak erkek vücudunda 18 milyon kadın vücudunda ise 21 milyon yağ hücresi vardır ayrıca kadın bedeni lenfatik dolaşım açısından daha yavaştır. Bunların sonucunda lipogenez yani yağ yapımı da daha yüksek ve kolaydır. Akustik dalga tedavisi bu kısır döngüyü tersine çeviren bir işleyişe sahip.Tedaviyle lipoliz artmakta ve ödem çözülüyor. Cilt sıkılaşması ve yağ doku kaybı nedeniyle özel bir diyete gerek kalmadan bölge başına % 5-12 cm arasında incelme imkanı yaratabiliyor. Aynı mekanizma selülitide tedavi ediyor. Akustik şok dalgaların yüksek enerjisi bu tedavide uygulandığı vücut bölgesinde ciddi sıkılaşma yapıyor.SUYU ARTIRIP TUZU AZALTINBu dönemin beslenme özelliklerinin başında yeterli protein almak gelir. Genellikle beyaz etler tercih edilmelidir. Yağsız yoğurt veya süt mutlaka belli oranların altında olmamak kaydıyla alınmalıdır. Ancak fazla abartılırlarsa bu defada kolesterol açısından takip edilmelidirler. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken diğer bir konu su alımının arttırılması tuz alımının azaltılmasıdır. Genetik olarak erkek vücudunda 18 milyon kadın vücudunda ise 21 milyon yağ hücresi vardır ayrıca kadın bedeni lenfatik dolaşım açısından daha yavaştır. Bunların sonucunda lipogenez yani yağ yapımı da daha yüksek ve kolaydır.BİPOLAR RADYOFREKANSBölgesel zayıflama, incelme ve selülit tedavisinde uygulanan Bi- Polar, radyo frekans yöntemi selülit ve lokal kilo sorununda uygulanmaktadır. Gevşek ve sarkmış dokunun toparlanmasında da önemli etkisi olan tedavi, radyo frekans enerjisi cilt dokusunun altına geçerek cildin derecesini ve ısısını arttırır. Doku altındaki ısı şoku içerden doku içinde yayılarak yağları eritir. Aynı zamanda kan dolaşımı hızlanır. Oksijen artar, karbondioksit ve toksin atılımı başlar.

Mutlu bir cinsellik için yaşam tarzınızı değiştirin!

Genel sağlığımızın göstergeleri olarak bildiğimiz parametrelerin tamamı, mutlu ve sağlıklı bir cinsellik için de geçerli
Sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 90’ında kalp hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol, diyabet veya sigara kullanımı gibi risk faktörlerinden biri mutlaka görülüyor. Şeker hastası erkeklerin yüzde 50’sinde sertleşme sorunu ortaya çıkıyor. Bu erkeklerde sertleşme sorununun görülme sıklığı, şeker hastası olmayan erkeklere göre üç kat fazla. Fiziksel aktivitesine düzenli olarak devam etmeyen erkeklerde sertleşme sorunu daha sık ortaya çıkıyor. Araştırmalar, dünya genelinde 152 milyon erkeğin tekrarlayan sertleşme sorunları yaşadığını ve bu rakamın 2025 yılında 222 milyonu bulacağını gösteriyor. Beslenmeden strese pek çok hayat tarzı değişikliğinin bu artıştaki rolünün büyük olduğunu vurgulayan uzmanlar, bu nedenle önlem almak gerektiğini belirterek, 'Hem hastalıklardan korunun hem de sertleşme sorununu önleyin' mesajı veriyorlar. Prof. Dr. Halim Hattat, Türkiye’de 40 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 70’ini etkileyen sertleşme sorunundan korunmak için yaşam tarzında bazı değişikliklerin yapılmasını öneriyor. Sertleşme sorununun özellikle diyabet ve kalp hastalarında daha sık görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Halim Hattat, 'Sertleşme sorununun bu hastalıklarla ilişkili olması nedeniyle cinsel fonksiyonların ortadan kaldırılmasında iyi bir beslenme tarzını benimseyip egzersiz yaparak fazla kilolardan kurtulmak, kan yağlarını normale çevirmek çok önemli. Varsa hormonal eksikliğin yerine konulması ve hipertansiyon gibi diğer sorunları varsa bunların da ilaçlarla düzene sokulması lazım. Öyle anlaşılıyor ki dengeli, sağlıklı bir beslenme planı ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri sadece bu hastalıklara karşı koruma sağlamıyor, aynı zamanda sertleşme sorununa yol açan risk faktörlerini de azaltıyor' diyor. Prof. Dr. Hattat’ın önerdiği basit yaşam tarzı değişiklikleri şöyle:Beslenmenize özen gösterin: Kolesterol ve doymuş yaÇ miktarı düşük yiyeceklere yönelin. Daha az kalori tüketin, sebze ve meyve kullanımınızı artırın.Kilo verin: Şeker hastalığı, hipertansiyon ve damar sertliği gibi cinsel güçsüzlükle ilgili pek çok hastalıkta, kilo fazlalığı en önemli risk faktörüdür. Düzenli bir kilo verme programı damarlardaki kan akımını iyileştirip, cinsel yaşamınızı olumlu yönde etkiler.Düzenli egzersiz yapın: Düzenli egzersiz alışkanlığı sizi yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları ve damar sertliği gibi cinsel gücü azaltan risk faktörlerinden koruyacak, damarlarınızı hep genç tutacaktır.Strese dikkat!:Depresyonun ve tedavisinde kullanılan pek çok ilacın cinsel yaşamı olumsuz etkilediği biliniyor. Ayrıca gergin, stres düzeyi yüksek, sinirli erkeklerde cinsel güç kaybı daha erken yaşlarda ortaya çıkıp, daha yoğun seyreder.Alkol ve sigaradan uzaklaşın: Alkol ve sigara cinsel sağlığa en zararlı toksinlerdir.Doktorunuzla konuşun: Cinsel güç kaybı sorununuzu doktorunuza bildirmekten çekinmeyin. Bu sorun bazen çok basit bir nedene dayanabildiği gibi bazen de önemli bir sağlık sorununun ilk belirtisi olabilir.İdeal değerleriniz ne olmalı?Kolesterol seviyesi 170’in altında, HDL (iyi kolesterol) 60’ın üstünde, Trigliserit 150’nin altında, Tansiyon 120 - 80 mmHg olmalı. Bel çevresi erkeklerde 94 santimetrenin üzerine çıkmamalı.

Beyaz giymenin incelikleri

Beyaz kıyafetleri nasıl giyeceğinizi bilirseniz sizi şişman göstermez. İşte dikkat etmeniz gerekenler.
İlk olarak gardırobunuza ekonomik fiyatlarda beyaz parçalar ekleyerek, bu rengin üzerinizdenasıl durduğunu test edin. Beyazı rahatlıkla taşıyabiliyorsanız daha lüks parçalara yönelin.Beyaz giysiler iç çamaşırını, özellikle de kenarlarını çok belli ederler. Bu nedenle ten rengiya da çok açık beyaz iç çamaşırı kullanın. Desenli ya da dantelli olanlardan kaçının.Beyaz ayakkabıların formu çok kolay bozulur ve kirlenir. Bu riske girmek istemiyorsanız, içine kontrast renkler karıştırılmış ya da topuğu farklı materyalden ayakkabılara yönelin.Tamamen beyaz giyinmek yerine, görünümünüzü tezat renklerdeki kemer, çanta, gözlük, ceket ya da ayakkabı ile dengeleyin.Artık sadece bronz tenliler değil beyaz tenliler de beyaz giyebiliyor. Makyajınızı daha renkli tutabilir ya da renkli aksesuarlar kullanabilirsiniz.Beyaz ve dore aksesuar ikilisinin gücünden faydalanın. Gold zincir, halka küpe ya da stilletto; beyaz straplez elbise ile tamamlanarak özellikle sıcak gecelerin favorisi olabilir.Beyaz bikinide mutlaka çift astar bulunmasına özen gösterin. Beyaz fay ya da saten gibi parlak materyaller kullandığınızda ise aksesuarlarınızı mat renklerden seçin.Beyaz yazlık pardösülerinizi Charlize Theron gibi aynı renkteki uzun, gece elbiseniz ile eşleştirin. Beyaz öneriler!Beyaz denim: "Yazın beyaz jean pantolon giymek kadar seksi bir başka ayrıntı yok" diyor Victoria Beckham. Bunda da haklı! Skinny, ekstra bol ya da denim capris de denilen denizci temalı beyaz jean modellerden mutlaka bir tane edinin. Eğer beyaz jean pantolonun sizi daha kilolu göstereceğinden endişeliyseniz, bol kumaş pantolon da yeterli.Safari beyaz: Eğer sezonun marin teması size fazla klasik ya da sıradan geliyorsa, beyazın toprak tonları ile el ele verdiği safari açılımına yönelin. Söz konusu temayı da klasik bulanlarınız olacaktır, ancak beyazın kahverengi ve bej gibi kontrast renkler ile kullanılması bütünü bir nebze de olsa avantgarde kılıyor. Üstelik beyaz ve kahverengi kombinasyonlarınızı gold, sarı ya da tribal ahşap aksesuarlarınızla tamamlama şansına da sahipsiniz.Beyaz gömlek: Tasarımcılar; klasik beyaz gömleği yeniden yorumladılar. Hafif kırışık görünümleri bir yana bol, geometrik, fırfırlı, asimetrik, fiyonklu, plili gibi farklı seçenekleri ile de zirveye oynuyorlar. Kimi zaman da erkek arkadaşınızdan ödünç almışsınız izlenimi veren erkeksi ve XXL versiyonlarına da rastlıyoruz. Beyaz gömlekler mini elbiselerin üzerine giyilebildiği gibi kravat, zincir kolye ya da pantolon askıları ile de desteklenebiliyor.Straplez, mini elbise: -Corpus dress- olarak da nitelendirilen straplez, skinny ve mini elbiseler hayat buldukları beyazın sadeliğine rağmen, istenildiğinde rock bir içeriğe de bürünebiliyorlar. Bunun için küçük çapta bir-moda gafı-yapmaya ihtiyacınız var sadece!Ağartılmış mod: Mod akım bu kez mini elbiseler ve üzerlerine giyilen kısa ceketlerle gündemde... Tek koşul; tasarımlara -ağartılmış- beyazın hayat vermesi... Beyaz renk paleti, kontrast renklerle (Mor, yeşil, bordo, pembe gibi) de el ele verebiliyor.Beyaz çanta ve ayakkabı: Yeni ankle, kafes ya da burnu açık botlar, kristal topuklar, origamik desenler, bilekten bağlı stiletto-lar... Burna ek olarak hayal gücünü zorlayan zincirli portföyler, bileğe dolanan sapları ile yeni nesil cüzdanlar, polarize gözlükler, saç bantları, saatler! Hepsi beyazın en aydınlık tonları ile parlıyor.iVillage

Sevgiliniz mi babanız mı?

Birlikte olduğunuz her yakışıklı sizi hayal kırıklığına uğratıyor, her ilişkiniz gözyaşlarıyla sona eriyor. İyi düşünün, yoksa birlikte olduğunuz erkekleri durmadan çok sevdiğiniz bir başka erkekle mi karşılaştırıyorsunuz?
Eğer siz de babasına tapan kadınlardansanız, sözlerimize kulak verin: Sürekli kötü giden, sizi ve karşı tarafı durmadan yıpratan, yoran ve bitmeye mahkum aşklar yaşamanızın sebebi babanıza olan ölçüsüz sevginiz, bu sevgiyi kendi duygusal yaşamınıza yansıtış biçiminiz olabilir.Babama benzesin, yeter!Gözünüzü dünyaya açtığınız andan itibaren ilk gördüğünüz erkek babanızdı ve yaşamınız boyunca onu "ideal erkek" olarak kabul ettiniz. Ama bu yaklaşımınız bir diğer açıdan da oldukça tehlikeli... Neden mi? Çünkü siz aslında nasıl bir erkekle birlikte olmak istediğinizi bilmiyorsunuz." Kafanızda birtakım kıstaslar belirlerken kendi karakterinizi, doğrularınızı ya da beğenilerinizi değil, babanızı ölçü alıyorsunuz. Eğer uzun vadeli ilişkilere girmek istiyorsanız, "Ben nasıl bir erkekle beraber olmak istiyorum?" diye düşünmelisiniz."Nasıl bir eş?"Diyelim ki babanız dört dörtlük bir baba... Peki ama nasıl bir eş? Acaba anneniz mutlu mu, babanız ona da gereken ilgi ve yakınlığı gösteriyor mu? Belki de bir koca olarak son derece düşüncesiz. Belki eşine sevgisini gösteremeyen bir insan...Ayrıca işin bir başka yönü daha var: Anneniz çok mutlu bir evlilik hayatı yaşıyor olabilir, ama unutmayın ki siz ondan çok farklı bir kişiliğe sahipsiniz. Dolayısıyla o, babanız gibi bir erkekle keyif sürerken siz ona benzeyen bir başka erkekle işkence dolu günler geçirebilirsiniz. Yani duygusal ilişkilerinize ve babanızın bu ilişkilerdeki etkisine bir değil birkaç farklı açıdan bakabilmeniz şart.Sevgilinize baskı yapmayınŞunu unutmayın ki, hiçbir erkek birlikte olduğu kadının babasıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Yolda giderken "Babam arabayı çok temkinli kullanır, sen maşallah uçuyorsun" demeniz bile onu kırabilir. Duygusal ilişkiler hassas dengeler üzerine kuruludur. Birlikte olduğunuz insanı babanızın kişilik özellikleriyle değil, kendi doğrularınızla değerlendirin, Onunla iyi anlaşıp anlaşamadığınızı, aşkınızın uzun ömürlü olup olamayacağım kestirmeye çalışın. Sezgilerinizi yeterince devreye sokar ve küçük sinyalleri dikkate almayı bilirseniz, daha mutlu ilişkilere imza atabilirsiniz. Babanıza gelince... O da daima kalbinizde hiçbir erkeğin erişemeyeceği, en özel köşesinde durmaya devam etsin.Elele

Rahat bir gebelik için yoga

Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, 'Doğum öncesi yoga sayesinde, doğumda alınan nefesler hem psikolojik rahatlama sağlıyor hem de anne oksijeni daha doğru şekilde kullandığı için doğum kolaylaşıyor' dedi.
Doğum öncesi yoganın, doğum anında gerginliği azaltarak doğumun daha kolay ve hızlı olmasına yardımcı olduğu belirtildi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, 'Doğum öncesi yoga sayesinde, doğumda alınan nefesler hem psikolojik rahatlama sağlıyor hem de anne oksijeni daha doğru şekilde kullandığı için doğum kolaylaşıyor' dedi.STRESİ DE ÖNLÜYORBebeğin ana rahminde büyümeye başlamasıyla, annedeki fiziksel değişimlerin bel, sırt, boyun omurlarında ve bacaklarda ağrılara neden olduğunu, fiziksel aktivitelerdeki kısıtlanmalara ve hamileliğe bağlı değişen hormon yapısının anne adayının psikolojik dengesi üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceğini belirten Şatıroğlu, yoga ile anne adaylarının stressiz bir hamilelik geçirebileceğini ifade etti.UYUM SAĞLIYORŞatıroğlu, prenatal yoganın, anne adayları için özel olarak geliştirilmiş bir yoga türü olduğunu ifade ederek, 'Yoga, bedenin, zihnin ve ruhun dengeli bir biçimde birleşmesine yardım eder. Huzurlu ve rahat bir hamilelik dönemi geçirmek için bu üçünün tam bir uyum içinde çalışması gereklidir' dedi.12. HAFTADA BAŞLANABİLİRYogaya, gebeliğin 12. haftasında başlanabileceğini anlatan Şatıroğlu, yoganın, asanalar (temel duruş biçimleri), pranayama (doğru nefes alma teknikleri, nefes kontrolü), mudra (beyindeki bazı merkezleri uyaran el hareketleri), mantra (bilinçte değişiklik yapmak üzere tekrarlanarak çıkartılan sesler), imgeleme (kendi içimizde yarattığımız imajlarla çıkılan kısa yolculuklarda, bedenimiz ve ruhumuzda biriken negatif etkilerden arınıp tamamen pozitif etkilerle yenilenerek güçlenmek) gibi esaslara dayandığını belirtti.İŞTAHI DENGELİYORYoganın doğum anında gerginliği azaltarak doğumun daha kolay ve hızlı olmasına yardımcı olduğuna işaret eden Şatıroğlu, yoganın, doğum sonrasında da annenin vücudunun fiziksel ve ruhsal olarak hızla toparlanmasına yardımcı olduğunu söyledi. Şatıroğlu, yoga ile duruş bozukluklarının düzeltilebileceğini, karın kaslarının toparlanabileceğini ve psikolojik olarak daha dayanıklı ve mutlu olunabilineceğini kaydetti. Yoganın, solunum ve dolaşım sistemlerini de güçlendirdiğini belirten Şatıroğlu, şöyle devam etti: 'Ayrıca, gebeliğe mide barsak rahatsızlıkları ile vücutta meydana gelen ödemler (el ve ayaklardaki şişmeler) ve özellikle son aylarda çok sıkça hissedilen kramplar azalır. Karın kaslarını güçlendirerek ve masaj etkisi yapar ve bağırsak hareketlerini rahatlatır, iştahın kontrol altına alınmasına yardımcı olur.'ÖZGÜVENİ DESTEKLİYORYoga ile 'çakra' adı verilen ve vücuttaki sağlık, mutluluk ve huzur için önemli olan ve belirli bir enerji yayan bölgelerin uyarıldığını anlatan Şatıroğlu, 'Yoga ile vücuda yayılan mutluluk hali, kişiyi ruhsal travmalara karşı korur. Bu nedenle, gebeler ve lohusalar, alıngan ve kırılgan yapıdan kurtularak ruhen daha güçlü hale gelir. Yoga ve gebelik egzersizleri, gebelik boyunca gebeliğin getirdiği rahatsızlıklarla başa çıkmayı kolaylaştırır, bundan elbette gebenin kendisi, ailesi, bebek ve doğum hekimi de yararlanır' dedi.

Sigarayı bıraktıran 9 altın öğüt

Sigarayı bırakmak isteyenlere müjde. İşte size sigarayı kesin olarak bıraktıracak öğütler.
Sigara yasağı başladı. Sigaranın zararlı etkileri de ciddi biçimde masaya yatırılmaya başlandı. Suadiye Memorial Tıp Merkezi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Keskinel, sigaranın zararlarını ve bırakmada etkili 9 öneri hakkında şu bilgileri verdi: “Her sigara kansere adım adım yaklaştırır”“Sigara içen her 4 kişiden biri, yaşamının beklenenden daha erken bir döneminde hayata veda etmektedir. Ülkemizde her yıl 120 bin kişi sigaraya bağlı nedenlerden ölmektedir (trafik kazası nedeniyle ölenlerin 12-13 katı!!!)Her sigara sizi kansere bir adım daha yaklaştırır. Sigara içen bir insanın akciğer kanserine yakalanma olasılığı, içmeyen birine göre tam 20 kat fazladır. Genel kanının aksine, sigara yalnızca akciğerde değil, diğer pek çok organda da kansere yol açar:AğızDilGırtlakSoluk borusuYemek borusuMidePankreasBöbrekMesaneRahim ağzı“Akciğer kanserinin sorumlusu”Kronik bronşit ve amfizemin başlıca sebebi sigaradır. Bu hastalıklar, kişiyi yatağa ve oksijene bağımlı hale getirebilmektedir. Sigara, akciğerin doğal savunma sistemini bozar, solunum yollarını kaplayan titrek tüylerin felce uğramasına neden olur, zatürre gibi mikrobik hastalıklara yakalanma riskini arttırır. Sigara, kalp krizi riskini 3 kat arttırır, yüksek tansiyona yol açabilir.Sigara, damar tıkanıklığına, el ve ayaklarda gangrene ve bunun sonucunda bu uzuvların kesilmesine yol açabilir. Sigara, cildi erken yaşlandırır. Sigara, mide rahatsızlıklarına yol açabilir. Sigara, vücutta C vitamininin tüketilmesine, ve bu vitaminin eksikliği sonucu hastalıklara eğilimin artmasına neden olur. Hamilelikte sigara içilmesi düşüğe, erken doğuma, bebeğin küçük doğmasına neden olabilir. Bu bebeklerde ileride astım ve allerjik rahatsızlıkların gelişme olasılığı artar.“Sigara içerek çocuğunuza kötü örnek olmayın” Anne veya babası sigara içen çocuklarda öksürük, hırıltı, astım, sinüzit, bademcik ve orta kulak sorunları daha sık görülmektedir. Sigara, cinsel organlara giden kan miktarını azaltarak iktidarsızlığa neden olabilir, seks hormonlarının azalmasına ve spermlere zarar vererek kısırlığa neden olabilir.Sigarayla alınan karbonmonoksit gazı, hücrelere oksijen taşınmasını engeller.Sigara, yalnız içene değil, çevresindekilere de ciddi boyutlarda zarar vermektedir. Sigara dumanıyla ortama yayılan zararlı maddeler, hem nefes almayla, hem de ciltten emilerek kana karışmaktadır. Ortamda içilen her 5 sigara, içmeyenlerin 1 sigara içmesine neden olur. Sigara içerek çocuklarınıza kötü örnek olduğunuzu unutmayın. Sigara içenlere bazı durumlarda ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılabilmektedir.“Lıght” (hafif) sigara da zararlıdır”Sigara içenlerin çoğu, “light” ya da “mild” sigaraların daha az zararlı olduğunu düşünür. Oysa İngilizce’de “hafif” anlamına gelen light sigaralar, normal sigaralar kadar, hatta belki biraz daha fazla zararlıdır. Çoğu light sigaradaki tütün miktarı, normal sigaralardaki kadardır. Light sigaralar normal sigaralara oranla daha az katran içeriyor olabilirler. Ancak sigara, hem ruhsal, hem fiziksel bağımlılık yapabilen bir maddedir ve kişi light sigara içmeye başlasa da vücudunun alışık olduğu nikotin miktarı değişmez. Bu nedenle sigara bağımlısı, nikotin ihtiyacını light sigarayı daha derine çekmekle, sigaradan daha uzun nefesler almakla, sigarayı sonuna kadar içmekle ya da içe çekilen nefesi daha uzun süre akciğerde tutmakla gidermeye çalışır. Hatta bazen kişi günde birkaç adet daha fazla light sigara içme ihtiyacı bile duyabilir. Bu şekilde günlük toplam nikotin gereksinimini telafi etmiş olur.Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, sigara dünyadaki en önemli ikinci ölüm nedenidir. Sayısız hastalığa neden olabilir. “Zararsız” ya da “az zararlı” sigara yoktur. Düşük ya da yüksek katranlı, light ya da normal, tüm sigaralar ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Sadece akciğerlerde değil, vücudun neredeyse tüm organlarında hasar yapabilen sigaranın zararlarından korunmak isteniyorsa, yapılacak en iyi şey sigarayı azaltmak ya da “daha hafifine” geçmek değil, sigarayı tamamen bırakmak olmalıdır.Sigarayı bıraktığınızda:12-24 saat içinde nikotin ve karbonmonoksitin etkisi kaybolur.1-2 gün içinde tat ve koku alma duyularınız düzelir.6 hafta içinde bağışıklığı baskılayıcı etki ortadan kalkar.Sigaranın yola açtığı hastalıklara yakalanma riskiniz azalır.Sigarayı bıraktıktan sonraki 1 gün içinde kalp krizi geçirme riskiniz yarı yarıya azalır.Solunum fonksiyonlarınızdaki hızlı gerileme düzelir.Fiziksel kapasitenizde artış olur, daha aktif bir insan haline gelirsiniz.Zamanla dişlerinizdeki ve cildinizdeki nikotine bağlı lekeler kaybolur.Bir süre öksürük ve balgam miktarınızda artış olabilir. Sanılanın aksine bu bir iyileşme belirtisidir, bronşlarınızdaki titrek tüylerin iyileşip solunum yollarınızın temizlenmeye başladığını gösterir.Sigarayı bırakmada yardımcı altın 9 öneri..1- Sigarayı bırakmak için sağlığınızı kaybetmeyi beklemeyin.2- Kendinize güvenin. 3- Kararlı olun. Çevrenizdeki sigara tiryakilerinin sizi yanlış yönlendirmelerine izin vermeyin.4- Yakınlarınızın desteğini isteyin. Mümkünse ailenizde ya da arkadaş çevresindeki bir sigara içicisiyle beraber sigarayı bırakın. 5- Sigara içenlerden ve sigara içilen ortamlardan uzak durun.6- Alkol, kahve gibi sigara içme isteğinizi arttıran uyaranları tercih etmeyin.7- Evinizde ve işyerinizdeki küllük, çakmak gibi eşyaları ortadan kaldırın.8- Sigara içme arzusu duyduğunuzda, ortam değiştirin, şekersiz çiklet çiğneyin, yavaş yavaş su için.9- Sigarasız yaşamın getirdiklerini düşünün. Artık daha sağlıklı bir insan olmanın tadını çıkarın.www.bizimsaglik.com

Bronzlaştıran diyet

İşte sizlere hem zayıflamak hem de bronzluğu korumak için bir diyet. Kilo verirken sağlık ve güzellik sorunlarını da çözümleyen diyetlerin pek moda olduğu bu dönemde, işte özel bir rejim listesi...
Diyet yapmak zaten zor bir iş. Bir de yenilmesi gereken yemekler tatsız ve az olunca, iş daha da karışıyor. Ama son zamanlarda özellikle kadınların her daim büyük derdi olan rejim olayı biraz daha kolaylaştı. Artık sinir krizi geçirmeden, üstelik lezzetin her türüne fırsat tanıyan rejim mönüleri karşımıza çıkıyor. İşin içine milenyum kelimesi de girince zayıflarken güzelleşmek, sağlık kazanmak gibi unsurların da önemi artıyor. Yazın sona erdiği ve kışa ilk adımları attığımız bugünlerde de, çağın kadınının yenilenmesi için yeni bir fırsat daha ortaya çıkıyor: Hem yazın getirdiği bronz teni koruma fırsatı, hem de ideal kiloya ulaşmak için muhteşem bir yöntem işte karşımızda! Bu diyetle kilolar sağlıklı bir şekilde hayatımızdan yok olup giderken, bronzluk ise devam edecek. Hal böyle mükemmel sonuçlar yaratınca, insan zaten daha ne ister? Pazartesi (1200 kalori) Kahvaltı:2 çay kaşığı kakao ilaveli 1 su bardağı light süt50 gr. Üzüm1 dilim kepekli ekmek Ara öğün:1 dilim kavun Öğle: 1 top dondurma ilaveli 1 tabak karışık meyve salatası1 küçük sütlü sandviç ekmeği İkindi: 1 su bardağı domates suyu Akşam: Patlıcanlı hindiMarul salatasıFırında pişmiş 1 armut Salı (1100 kalori) Kahvaltı: 1 su bardağı light süt1 çay kaşığı bal ilaveli 2 dilim kızarmış ekmek2 mürdüm eriği Ara öğün: 1 su bardağı portakal suyu Öğle: Havuç şeritli salata1 küçük kepekli sandviç İkindi: 1 elma Akşam: 2 adet zeytinyağlı domates dolması1 kase meyve salatası

30 Ekim 2012 Salı

En çok bilinen çocuk hurafeleri

Aklı başında insanların bile inandığı hurafeler...
Satılmış ve Satı isimlerinin kaynağı: Çocuğu yaşamayan bir kadın bir yatıra "Bunu sana sattım" der ve kurban kestirir. Kadının kızı olursa adını Satı, oğlu olursa Satılmış koyar. Aksi halde çocuğu yaşamaz. Daha neler neler!Çocuklarla ilgili birçok hurafe var. Ve pek çok çocuk, bu batıl inanışlar yüzünden hayatından olmuştur!Çocuğun yattığı odadaki örtü altına kurumuş insan dışkısı konursa, çocuk cinnilerin şerrinden korunurmuş. Yeni doğan çocuğun beşiği altına türbe ve kabirlerden toprak getirilip konursa çocuğu cadı boğmazmış. Çocuk fıtık doğarsa, kilodu çalı ağacının bir dalı yarılarak arasından geçirilince fıtığı iyileşirmiş. Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız ya da hırsız olurmuş. Yeni doğan çocuk, bayram günü bir dişi eşeğe ters bindirilip köyün etrafında dolaştınlırsa ömrü mutlu geçermiş. Çocuğun doğduğu yerde elişi yapılırsa göbeği düşmezmiş. Cuma günü çocuğun ayakları bir cami kapısında bağlanır, Cuma namazından sonra çözülürse hastalığa tutulmazmış! Erkek çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa, sünnet acısız ve kolay olurmuş. n Bebek ayakları altından öpülürse talihsiz olurmuş. Boyu ölçülen çocuk kısa kalırmış! Küçük çocukların yüzünde yara çıkarsa, deniz kenarında yaşayan ve denize giren biri tarafından okunup yüzü meshedilirse yaraları iyileşirmiş. Çocuk dünyaya geldikten sonra yıkanıp tuzlanır ve sofraaltı denilen beze (örtüye) sarılırsa tokgözlü olurmuş. Çocuğun göbeği, cami duvarına veya avlusuna gömülürse dindar, medresenin bahçesine (okulun) veya avlusuna gömülürse âlim, ahıra gömülürse malcı olurmuş. Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarıda olmazmış.Bebeğin göbeği düştükten sonra evine bağlı olması için göbek evde sandık içine konur veya okuması arzulanan okulun bahçesine gömülür." "Bir evde yeni doğan bir bebek varsa kırkı çıktıktan sonra yapılan ziyarette eve giderken "bismillah" denilir ve sobanın başında elbise silkelenir. Böylece dışarıdan gelen cinler sobanın üzerine atılmış olur." "Yeni doğan çocuğun beşiği altına türbe ve kabirlerden toprak getirilip konursa çocuğu cadı boğmaz." "Çocuğun kırkı çıkmadan tırnağı kesilirse ya arsız ya da hırsız olur." "Yeni doğan çocuk, bayram günü bir dişi eşeğe ters bindirilip köyün etrafında dolaştırılırsa ömrü mutlu geçer." "Çocuğun doğduğu yerde elişi yapılırsa göbeği düşmez." "Erkek çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa, sünnet acısız ve kolay olur." "Bebek ayakları altından öpülürse talihsiz olur." "Boyu ölçülen çocuk kısa kalır."DR. KAĞAN KOCATEPE KADIN DOĞUM UZMANIkocatepe@jinekoloji.net

Romantik bir akşam için...

Aşkınızı romantizmin büyülü süzgecinden geçirmek istiyorsanız, her anınızı doyumsuz bir sevgi şölenine çevirebilirsiniz.
İşte size ortamınızı romantik kılacak ayrıntıların listesi...Koku: Ayrıntılar her zaman bütünü tamamlayan önemli unsurlardır. Koku da bunlardan biri. Koku seçimini yaparken kokunun rahatlatıcı bir özelliği olmasına dikkat edin. Ama bu rahatlatma, atmosfer yaratır nitelikte olmalıdır. Partnerinizi dış dünyadan izole edip baş başa kalmanızı sağlamalı. Önerilerimiz kokulu mumlar, esanslar, tütsüler.Mum ışığı: Romantik bir ortam için loş bir ışık her zaman gerek ve şart. Çünkü loş ışık gizemli bir hava yaratır. Gizem de çekiciliği artırır.Müzik: Müzik seçimi yaparken müziğin ortamın loşluğunu tamamlayacak romantiklikte parçalar olmasına dikkat edin.İçki: Böyle bir durumda aslında tercih edilmesi gereken en iyi içecek tabii ki şarap (renk seçimi size kalmış) ya da şampanyadır. Ama alkol almıyorsanız egzotik meyvelerden hazırlanmış iyi bir meye kokteyli geceye renk katabilir.Yemek: Eğer hazırladığınız programın içine yemek dahilse en çok buna dikkat edilmeli. Çünkü bütün duyulara aynı anda hitap ettiğiniz bir konu üzerindesiniz. Mum ışığında hazırlanmış güzel ve şık bir sofra yalnızca görsel açıdan etkileyicidir. Bu şıklığı tamamlayan, damak zevkine uygun olarak hazırlanmış lezzetli mönülerdir. Şık bir sofra ve lezzetli bir mönü birlikte olursa istenilen amaca ulaşılmış olur.Kıyafet: Bu konuda size yalnızca bakımlı ve çekici görünmenizi önerebiliriz. Ancak çekici olmak adına rahatsız bir kıyafet tercih etmeyin. Zira bütün gecenizin tadını kaçırabilirsiniz.Çiçekler: Ortamı ufak ışıklar, mumlar veya gül yapraklarıyla donatabilir, daha sıcak ve çekici bir atmosfer yaratabilirsiniz. Vazoda bir tutam çiçek bulundurmayı ihmal etmeyin.Oda ısısı: Ortamın soğuk olmamasına dikkat edin. Çünkü romantizm sıcak ilişkilerden doğar. Ama sıcak ortam yaratmak adına da sıcaktan boğulup, partnerinizi terletmeyin.Minderler: Kadın ya da erkek, hepimiz rahatlığı severiz. Minderler de rahatlığı simgeler. Doğru yaklaşımlar için rahatlık önemli.Hediye: Böyle güzel bir anı kalıcı hale getirebilmek için fotoğraf çekmek yerine ona küçük bir hediye verebilirsiniz (bir kart bile olabilir). Bu hem hazırladığınız sürprizi tamamlayan bir şey olur hem de bu unutulmaz günün bir sembolü olarak her zaman hatırlanır.

Evli ama hala bakire!

Toplumumuzda evli olduğu halde senelerce cinsel ilişkiye giremeyen kadınlar var...
Tabular nedeniyle yaşadıkları korkular ve ayıp duygusu nedeniyle cinselliği hayatından tamamen çıkarmış ve vajinismustan mustarip olan kadınların sayısı, uzmanlara göre tahmin edilenden çok daha fazla.İşte merak edilenler...• Vajinismus nedir?Vajinismus cinsel birleşme sırasında kadının vajen kaslarını, istemsiz bir şekilde kasarak cinsel birleşme olanağı vermemesidir. Bu kasılmalar kadının tamamen kontrolü dışında oluşur. Vajinanın girişindeki kasların kasılmasının yanında tüm vücutta bir kasılma, endişe, korku ve panik hali olur ve kadın ilişkiyi reddederek bacaklarını sıkıca kapatır.• Vajinismusun nedenleri neler?Psikolojik nedenler arasında çocukluktan kalma korkular, aşırı katı bir toplum düzeni içinde yaşama, katı ahlak kuralları ve tabular, suçluluk, ayıp, günah gibi kavramların bilinçaltına yerleşmesi, cinsellik konusunda yerleşmiş yanlış ön yargılar, bilinçaltında penisin vücuda girişine karşı bir korkunun olması gibi psikolojik nedenler var. Genç kızlara küçüklüklerinden beri öğretilen "kızlık zarının çok değerli ve korunması gereken bir yapı olduğu" düşüncesi ile bu konuda takınılan katı tutumlara maruz kalan kadınlarda problemin ortaya çıkması daha olası.• Çocukluk döneminde yaşanan kötü tecrübeler vajinismusa neden olur mu?Çocukluk döneminde yaşanan kötü tecrübe ve anılar da vajinismusa yol açabilir. Daha önce hiç vajinismus problemi olmayanlarda doğum, düşük, kürtaj gibi yaşanmış tecrübeler sonucunda vajinismus gelişebilir. Bazen de çiftlerin cinsellikle ilgili bilgi eksiklikleri de beraberinde korku ve paniği getirerek vajinismusa yol açabilir.• Erkek ve kadınların cinselliği bilmemeleri de vajinismusa neden olabilir mi?Ülkemizde erkekler kadınları çok iyi tanımadığı için, kadınların kendilerini tanımaları biraz zor oluyor. Tabii bu, bizim kırk fırın ekmek yememiz gereken bir konu. Bu konuda çok fazla uzman da yok, bilgi de yok, bilgilendirme de yok. Bize çok sık gelen bir şikayet bu. Genellikle hastalarla sohbette tesadüfen bunu öğreniyoruz. Hastalarımızın büyük bölümünde cinsellik konusunda olumlu yanıt alamıyorum.• Vajinismus riski altındaki bireyler kimler? Özellikle çocuksu, aileye bağımlı ve ruhsal organizasyonunu sağlıklı bir biçimde tamamlamamış kadınlar risk grubunu oluşturur. Bu gruptan özellikle yüksek sosyo-ekonomik düzeye sahip kişilerde vajinismus probleminin ortaya çıkma olasılığı da artıyor. Çocukluk çağından kalma korkuları yaşayan bireylerde bu rahatsızlığın oluşması kolaylaşır. Korkular, en çok kadının simgesel olarak zihninde aşırı büyüttüğü bir penis yüzünden çok acı çekme, parçalanma korkuları. Ayrıca gebe kalma korkuları da probleme sebebiyet verebilir. Cinselliğe bakışın tutucu olduğu çevreler de risk faktörleridir.• Erkeğin ya da kadının genital organlarının anatomik yapısındaki değişiklikler vajinismusa neden olur mu?Bu konuyla ilgili bireylerin yanlış önyargıları ve oluşturulmuş geçersiz tabuları bu durumu tetikleyebilir. Vajinismus, genital organların anatomik yapısından ilişkisiz bir şekilde ortaya çıkar. "Benim vajinam çok küçük veya çok dar olabilir, bu yüzden ilişkiye giremiyorum" diye bir kavram genelde yoktur, çünkü vajina oldukça esnek bir yapıdadır ve doğumda bir çocuğun başını çıkaracak kadar genişleyebilir.• Bu şekilde çocuk sahibi olmak için size gelen çiftlere ne yapıyorsunuz?Sperm alıp, vajinaya anestezi anında bırakıyoruz. Basit bir işlem. Pek çok insan böyle gebe kalıyor. Bakire olup da tüp bebek tedavisi gören hastalarımız bile var. "Hangi sıklıkta cinsel ilişkide bulunuyorsunuz ya da eşinizle en son ne zaman cinsel münasebetiniz oldu?" sorusuna "20 gün önce", "45 gün önce" gibi cevaplar veren hastalarımız var. Farklı sebeplerle, hayatından cinselliği çıkarmış pek çok çift var. Ayrı odalar, ayrı yataklar. Bunu da bir sorun olarak görmüyorlar.• Cinsel soğukluk ile vajinismus arasında fark var mı?Cinsel soğuklukta da ayıp ve günah duygusunun öneminin olmasına karşın, temel sorun cinsel ilişkiden zevk almamak biçiminde kendini gösterir. Oysa ki vajinismusta başlangıçta cinsel ilişkiye girmede isteksizlik yoktur, ancak ilişki sırasında zarar görme duygusu ön plandadır. Vajinismustan şikayetçi olan bir kadında; cinsel arzu ve vajende ıslanma mevcuttur, ancak istense de ilişki başarılamaz. Vajinismuslu kadınların çoğu hiçbir zaman ilişkiye girememiştir, yani halen bakiredir. Bununla birlikte bazı kadınlarda da daha önce cinsel ilişki başarılmışken sonradan olan bir ilişkiye girememe durumu söz konusu olabilir.

Sizinle sevişmek istemiyor mu?

Uzun süreli ilişkilerde kadını ve erkeği cinsellikten soğutan nedenler nelerdir, hangi davranışlar partneri cinsellikten uzaklaştırır?
Cinsel iletişim, sağlıklı cinsellikte en önemli belirleyicilerden biri olarak görülüyor. Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Çalışma Koordinatörü Uzm.Dr. Ejder Akgün Yıldırım, cinsel iletişimden ne anlamak gerektiğini şöyle özetliyor:"Çiftlerin birbirleri hakkında konuşabilmeleri, cinsel doyumlarıyla ilgili olumlu bir dille yorumlar yapabilmeleri ve cinsel hazlarını artırmak için kabul edilebilir taleplerini ifade edebilmeleri." Uzun süreli ilişkilerde kadını ve erkeği cinsellikten soğutan nedenler nelerdir, hangi davranışlar partneri cinsellikten uzaklaştırır? Dr. Yıldırım’a göre, bu noktada da devreye cinsel iletişim giriyor.ZORLAMAYIN, KIRICI VE AŞAĞILAYICI OLMAYIN"İletişimde kullanılan dil çok önemli çünkü insanlar cinsellikle ilgili çok çabuk incinirler. Cinsellikte dolaylı iletişim kullanılır, cinsel sınırların aşılmaması gerek. Çiftler, birbirlerinin isteklerine ve cinselliği ne şekilde yaşamak istediklerine saygı göstermeli. Birinin istediği cinsel eylem diğerine uymayabilir, cinsel eylemde ortaklaşılmalı. Zorlama, isteksizliğe neden olur, cinsellik sırasında kırıcı ve aşağılayıcı tutum isteği azaltır." BASİT KIRGINLIKLARI ABARTMAYINYıldırım uzun süreli ilişkilerde, ilişkinin kendisinden kaynaklanan sorunların da cinselliğe yansıyabildiğini ve isteksizliğe neden olduğunu söylüyor. Bazı sistemik hastalıklar ve alışkanlıklar da cinsel isteksizliğin nedenleri arasında."Basit kırgınlık, dargın, anlaşmazlık ve kavgalardan, aldatma gibi ciddi sorunlara kadar pek çok sorun cinselliği etkiliyor. Yaşla birlikte sosyal yaşama daha fazla yoğunlaşma, gebelik veya doğum sonrası kaygılar cinsel ilgilinin azalmasına yol açabilir.RUHSAL TRAVMA VE STRES ÇOK ETKİLİHormonal düzensizlikler, endokrin hastalıklar, nörolojik hastalıklar, diyabet, tiroid hastalıkları gibi fiziksel, depresyon ve kaygı bozuklukları gibi ruhsal sorunlar, maddi kayıplar, yas dönemi, tayin, tartışma, işten çıkarılma gibi stresli yaşam olayları ile geçmişte ruhsal travmaya maruz kalma önemli isteksizlik nedenlerindendir. İlaç, alkol ve madde kullanımı da cinsel isteği etkiler.CİNSEL TABULARIN ESİRİ OLMAYINSosyal tabular, kadınların yaşlandıkça cinsellik yaşamalarının ayıp kabul edilmesi, cinselliği daha çok üremenin parçası gibi görme, toplumun belirlediği kimlikler ve sınırlar içinde cinselliği yaşamaya çalışma, cinselliği istemenin ahlaksızlık olarak düşünülmesi gibi kültürel nedenler de etkili. ALDATMA ÖNEMLİ KIRILMA NOKTASIAncak en sık görülen neden, ilişkideki sorunlardır. Bunların başında aldatma gelir, aldatmanın yarattığı etki cinsel sorunlarda çok önemli. Sık görülen nedenlerden biri de bir başka cinsel problem sonrası cinsel ilişkiden kaçınmadır. Bunlar erkeklerde sertleşme sorunu, ağır erken boşalma, kadınlarda uyarılmama, ıslanmama ve vajinismus olabilir."HER ÜÇ KİŞİDEN BİRİ CİNSEL SORUN YAŞIYORDr. Yıldırım, cinsel işlev bozukluklarının bir yönüyle toplumda en sık görülen tedavi edilebilir sorunlar olduğunu söylüyor. İstatistiklere göre, her üç kişiden biri cinsel sorun yaşıyor. Vajinismus yüzde 6-10, erken boşalma yüzde 30, istek bozuklukları yüzde 20, sertleşme sorunu yüzde 20, kadında orgazm bozukluğu yüzde 30 oranında görülüyor. Bu oranlar yaşla birlikte artma veya azalma eğilimi gösterebiliyor. Cinsel isteksizliğin psikolojik mi yoksa fizyolojik nedenlerden mi kaynaklandığını anlamak için bir kaç tetkik yaptırmak yeterli oluyor. DEPRESYON DOĞRUDAN CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDENİ"Çoğu zaman ayrıntılı tıbbi öykü tanı için yeterlidir. Hormonal tetkikler, kan tahlilleri yapılır, varsa kullanılan ilaçlar değerlendirilir. İsteksizliğe neden olabilecek hemen her hastalık tanı sürecinde düşünülmelidir. Doğrudan cinsel isteksizliğe neden olan hastalık ise depresyondur. Çoğu zaman cinsel isteksizlik depresyonun ilk belirtisidir. Neden, sistematik bir hastalık veya ruhsal sorunlar olsa da ileri dönemde psikolojik faktörler isteksizliği artırır. Sonuç olarak her koşulda isteksizliğin en önemli nedeni doğrudan ya da dolaylı olarak psikolojik faktörlerdir.CİNSEL EGZERSİZLE İSTEKSİZLİK TEDAVİSİCinsel isteksizlik tedavisinin istismara açık bir konu olduğunu ve ciddi bir pazar yarattığını belirten Dr. Yıldırım’a göre, tanı konduktan sonra atılacak ilk adım, profesyonel yardım almak. "Sorun yaşayan çiftler cinsel tedavi alanında çalışan bir psikiyatriste başvurmalı. Nedene yönelik tedavi uygulanır ancak bu tedavi her koşulda psikoterapi içerir. Cinsel terapi, içinde cinsel egzersizlerin de olduğu çifte ya da bireye özgü tedavilerdir. Cinsel terapiler uzun yıllardır uygulanıyor. Özellikle cinsel isteksizlikte olası hemen her faktör göz önünde tutularak başarıyla tedavi ediliyor. Tedaviler sadece sorunu yaşayana uygulanmıyor, eşin de tedavide bulunması isteniyor."ORGAZM OLMAYI AŞIRI ÖNEMSEMEYİNMutlu cinsellik için hangi davranışlardan uzak durulmalı? "Her şeyden önce iletişim sağlanmalı, yanlış cinsel inanışlardan uzak durulmalı. Cinselliği cinsel birleşmeden ibaret görme, cinsel ilişkiyi başarılı olmak zorunda kalınan bir sınav gibi algılama, orgazm olmayı aşırı önemseme yanlış inanışların en sık rastlananları. Sevgi ve aşk dolu bir ilişki için birbirini anlama, olumlu bir iletişim şekli, birbirlerinin isteğini artıracak ve saygı duyacak tutumlar ve cinsellik ile ilgili tabulardan uzak durmak mutlu bir cinsellikte etkili rol oynuyor."

Yoga cinsel yaşamı ateşliyor!

Her geçen gün yeni bir faydasını duyduğumuz yoganın iyi bir cinsel yaşam için de gerekli olduğu ortaya çıktı. Özellikle 5 temel yoga duruşu var ki pelvik kasları güçlendiriyor, cinsel isteği artırıyor ve güçlü bir orgazm vaat ediyor.
Cinsel istek için kavis duruşuYogadaki birtakım pozisyonlar kan akışınızı hızlandırıyor. Mesela pelvise doğru (leğen kemiği) sabitlemenin yapıldığı kartal duruşu ve kavis duruşu başlıcaları... Kan akışının hızlanması, vücut ısınızı artırıyor ve böylelikle kendinizi daha "sıcak" hissediyorsunuz. Kanınız belli noktalarda toplandığında, Viagranın yaydığına benzer bir ısı ortaya çıkıyor. Bu duruş hem zihninizi açarak algılama gücünü hem de arzularınızı ve isteğinizi artırıyor.Orgazm için kobra duruşuBu hareket vücuttaki temel kasları güçlendiriyor, cinsel bölgedeki pelvik kasları da çalıştırıyor. Sırtın alt bölgesindeki ve kalçadaki kan dolaşımının artmasını sağlayan kobra hareketi, aynı zamanda göğüs ve karnı da güçlendiriyor. Vücuttan toksinlerın atılmasına da yardımcı olan bu hareket, iyi bir orgazm vaat ediyor. Hareket sırasında leğen kemiğiniz ve ayaklarınızın yere iyice temas ettiğine dikkat edin.İç bacaklara üçgen duruşuBacakların iç ve arka tarafını güçlendiren üçgen duruşu ile kaslar hem güçleniyor hem esniyor. Bu esneyen kaslar sayesinde cinsel ilişki esnasında çok daha rahat ve esnek hareket edebilirsiniz. Bacaklarınızı olabildiğince açın, sol ayağınız dışarı doğru çevrilmiş olsun. Kolları yana gergin bir şekilde uzatın. Nefes verdiğinizde sol tarafa doğru eğilin. Sol elinizle kaval kemiğinizi yakalayın, diğer eliniz yukarı doğru bakıyor olsun. 5 nefesten sonra yön değiştirin. Bu hareket ayrıca sırt ağrılarına da iyi geliyor.Deve pozisyonu enerjinizi artırıyorSeks öncesi enerjinizi yükseltmek için yapılması tavsiye edilen temel yoga hareketlerinden biri... Bacaklarınızı kalça genişliğinde açıp dizleriniz üzerinde durun. Elleriniz kalçanızda nefes alırken göğüs kemiğinizi çenenize doğru yükseltin. Sonra ellerinizi kalçanızın altına bastırarak kuyruk sokumunu kasık kemiğinize doğru yönlendirmeye çalışın. Bu hareket omurgayı uzatacak ve göğüs kafesinizi açacak. Daha sonra kalçanızı diz hizasında tutarak yavaşça gövdenizden geriye bükülün. Ellerinizle topuklarınızı tutun. Başınızı dikkatlice enseden geriye verin. 5 nefes bekleyin, sonra başlangıç noktasına gelin.Kalçalar için uçak pozisyonuBazı kadınlar, özellikle de koşucular için kalçalarındaki sertleşmeler seksi keyifsiz hale getirebiliyor. Çünkü sert kaslar genellikle orgazm şansını azaltıyor. Ancak yoga kalçalardaki kasları yumuşatıyor; özellikle de uçak pozisyonu... Dizlerinizin üstünde yere paralel dururken nefes alıp sağ kol ve sol bacağınızı omuz hizasında kaldırın. 5 kez nefes alın, sonra yön değiştirin.Kendinizi rahat hissedinAmerika’da yayınlanan ve büyük ilgi gören "Seksi Yoga" kitabının yazarı Ellen Baret’a göre, yoga vücudun esnemesini sağlıyor. Bu sayede seks sırasında kendinizi daha rahat hissediyorsunuz. Kaynak : Formsante

En Yararlı Meyve ve Sebzeler

En yararlı 5 sebze ve meyve hangileri..
Beslenme Uzmanı Sue GilbertUzmanlar günde 5 defa meyve ve sebze yemenizi öneriyor. Eğer yaşamak için 5 sebze ve meyve yemeniz gerekseydi hangilerini seçerdiniz? En yararlı sebzeler ve meyveler hangileri?.. En yararlı 5 meyveKarpuzC vitamini, karoten, bol lif ve düşük kalorili bir meyvedir.PapayaC vitamini, karoten, bol lif ve potasyum kaynağıdır..PortakalSadece suyunu içmeyip tamamını yerseniz C vitamini, folik asit, bol lif kaynağıdır.Greyfurt (Sarı ya da Pembe)C vitamini, karoten, kolesterolü düşüren bol lif tipi pektin ile fotokimyasalların (flavonoid, terpenes, limonoid gibi) kaynağıdır.KayısıBeta-karotenle yüklü kayısı, potasyum, lif, biraz C vitamini içerir. Kurutulmuş kayısı C vitamini içermez ancak iyi bir demir kaynağıdır. Konserve ya da sarartılmış C vitamini tazenin yarısı kadar C vitamini ve taze kadar beta-karoten içerir. En yararlı 5 sebzeIspanakHarika bir beta-karoten, C vitamnini, folik asit, demir, potasyum ve kalsiyum kaynağıdır.PatatesPotasyum, C vitamini, beta-karoten ve lif kaynağıdır.Kara LahanaSüper bir beta-karaton, C vitamini, folik asit, kalsiyum ve lif kaynağıdır.HavuçBeta-karoten ve lif yüklüdür.Tatlı kırmızı biberHarika C vitamini, beta-karoten ve lif kaynağıdır.

Bel ağrıları 3 aydan uzun da sürebiliyor

Erişkinlerin yüzde 80’i yaşamlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesindeki ağrıdan yakınıyor. Ani bir duruş hatasında bile ortaya çıkabilen bel ağrısının, 3 aydan uzun sürdüğü de oluyor.
Yimpaş FTR Merkezi Uzman Doktoru Işıl Mert, bel ağrısını toplumda sık rastlanan bir rahatsızlık olduğunu belirterek, yetişkin kişilerin yüzde 80’inin hayatları boyunca en az bir kez bel ağrısı geçirdiğini, bu kişilerin onda birinde bel ağrısı 3 aydan uzun sürdüğünü söyledi. Bel ağrısı düzelmiş olanların yaklaşık yarısında 12 ay içinde tekrar bel ağrısı ortaya çıktığını söyleyen Mert, "Bu kadar sık olması ve tekrarlayabilmesi nedeniyle bel ağrısının tedavisinde alışkanlık yapan ve yan etkisi olan ilaçlar veya açıkca yarar beklenmeyen ameliyatlardan kaçınılmalıdır" dedi.AMELİYAT GEREKTİRMEZBel ağrısının çok sayıda nedeni olduğunu belirten Mert, "Ağır yaşam koşulları, yanlış hareketler, fiziksel kondüsyonun iyi olmaması, sigara içme gibi risk faktörleri bel ağrısına neden olur. Bel ağrısının en sık nedenleri arasında bel zorlanması, duruş bozuklukları, bel fıtığı, bel ve çevresindeki kasların rahatsızlanması gibi kas-iskelet sistemi hastalıklarının yanı sıra eklemlerdeki kireçlenme sayılabilir. Kemik erimesi de bel ağrısına neden olmaktadır. Ayrıca idrar yolları, mide-bağırsak sistemi hastalıkları ve sinirsel bozukluklarda da bel ağrısı görülebilmektedir. Bu nedenle bel ağrısı genellikle ameliyat gerektirmez" dedi. Mert, bel ağrısının en sık nedenlerinden birisin de bel fıtığı olduğunu belirterek, "En sık oluşma şekli belden öne doğru eğilerek ağırlık kaldırılması veya öne doğru eğilerek oturma ve öksürmedir. Ağrı fıtıklaşan bölgeye göre sadece belde, belde ve tek veya her iki bacakta, belde ve tek veya her iki ayakta olabilir. Ağrı ile birlikte kalça-bacak-ayakta uyuşma, daha ciddi durumlarda bacakta veya ayakta kuvvetsizlik de ortaya çıkabilir. Bel ağrısının başka bir sık nedeni ise omurgayı destekleyen kaslarda tekrarlayan zorlanma ve aşırı kullanımdır. Adalede bir kez bu şekilde ağrı oluşursa, o kasta ağrıya yatkınlık kalıcı olarak devam eder" dedi. Tekrarlayan öne eğilmeler, ağır cisim kaldırmalar kası zorlayarak ağrının tekrarlamasına neden olur.Ağrı tedavisinde egzersiz çok önemliBel ağrısının tedavisinde egzersizler önemli yer tutmaktadır diyen Mert, "Egzersizler doktorun önerdiği zamanda başlanır. İlk günlerde ağrı kesici ve kas gevşetici egzersizler başlanır. Ağrı azaldıkça kas gücünü ve esnekliğini artıran hareketlere, en sonda da dayanıklılık artıran egzersizlerle programa devam edilir. Akılda tutulması gereken ise yine egzersiz programının doktor tarafından önerilen süre ve şekilde uygulanmasıdır. Bel ağrısının tedavisinde uygulanan egzersiz programlarının en kısa süresi 2 ay, en uzun ise ömür boyu olmaktadır. Süre bel ağrısının nedenlerine ve muayene bulgularına göre belirlenmektedir. Egzersizlerin en önemli amacı, bel ağrısı nükslerinin engellenmesidir" dedi.

Meme estetiğinde neden ön yargılıyız?

Türkiye’de bedeli sosyal güvenlik kurumları tarafından karşılamasına rağmen, "kanser nedeniyle memesi alınan kadınların sadece yüzde 7’sinin estetik operasyon yaptırdığı, Avrupa ülkelerinde ise bu rakamın yüzde 60’ı bulduğu bildirildi.
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Gürhan Özcan, derneklerinin, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliğiyle organize ettiği "31. Ulusal Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kongresi"ne katılmak üzere geldiği Adana’da, yaptığı açıklamada, son yıllarda dünyada hızla artış gösteren meme kanserinin sosyal boyutuna dikkati çekti.Dünyada her 9 kadından birinin meme kanseri olduğunu, Türkiye’de ise sayının 200-300 bin arasında bulunduğunun tahmin edildiğini belirten Prof. Dr. Özcan, "Bu üzücü tablonun yanı sıra gelişen tıp imkanlarıyla tümör veya başka bir hastalık nedeniyle memenin alınması sonrası yapılan meme rekonstrüksiyonu, plastik cerrahinin en başarılı ameliyatlarından birisi haline geldi" dedi.Prof. Dr. Özcan, tıptaki yeni teknolojiler sayesinde artık cerrahların doğalına çok benzerlik gösteren meme oluşturabildiklerini, isteyenlere slikon yerleştirilebildiği gibi bazı operasyonlarda da hastanın vücudundan yararlanıldığını ifade etti.Hastanın yağ dokusuyla da meme yapılabildiğini, bu durumda hem karın yağlarından kurtulduğunu hem de gerçeğine en uygun memeye sahip olunduğunu bildiren Prof. Dr. Özcan, şunları söyledi:"Tümör ya da başka bir hastalık nedeniyle memenin alınması gerektiğinde, estetik operasyon da aynı anda yapılabiliyor. Böylelikle hasta ameliyattan çıktığında memesinin olmaması nedeniyle yaşayabileceği çöküntüden kurtulmuş oluyor. Böylelikle memesiz bir dönemin verebileceği psikolojik sıkıntıdan da kurtulmuş oluyor. Estetik operasyonun psikolojik yönden rahatlatması, hastalığın ameliyat sonrasındaki iyileşme sürecine de olumlu katkı sağlıyor."Prof. Dr. Özcan, operasyonların, estetik cerrahlar tarafından uygun ameliyat şartlarında yapıldığında son derece başarılı olduğunu belirterek, "Türkiye’de bu tür operasyonların yapıldığı ilk yıllarda slikon patlaması vakası gibi haberlerin kadınların hafızalarından artık silinmesi gerekir. Günümüz tıp imkanlarıyla slikonun patlaması gibi bir şey söz konusu değil" diye konuştu.-BEDELİNİ SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARI KARŞILIYOR-Hemen her kadında meme rekonstrüksiyonu yapılabileceğini ifade eden Prof. Dr. Gürhan Özcan, ancak kanser nedeniyle memesi alınanların estetik operasyonlarının bedelini sosyal güvenlik kurumlarının karşılamasına rağmen Türkiye’de sadece yüzde 7’sinin bundan yararlandığını söyledi. Prof. Dr. Özcan, Avrupa ülkelerinde ise bu oranın yüzde 60’a ulaştığını, bunun da ön yargılı bir yaklaşım yerine bilinçli hareket etmekten kaynaklandığını savundu.Prof. Dr. Özcan, hastanın kaybettiği memesinin yerine yenisi istemesinin insani bir hak olduğunu söyledi.Kongrede sunum yapan Suriye asıllı Belçikalı Prof. Dr. Moustapha Hamdi ise memesini kaybeden hastaların öykülerini içeren bir kitap yayınladığını belirterek, "Bu hastaları anlamak zorundayız" dedi.Hiçbir kadının çevresine çirkin görünmek istemeyeceğini, özellikle memenin bir kadının dış görüntüsü açısından büyük önem taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Hamdi, "Gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkelerde öyle kadınlar var ki eşleri boşayacak korkusuyla hastalıklarını gizlediklerinden göz göre göre meme kanseri nedeniyle kaybediliyor" diye konuştu.Milliyet

29 Ekim 2012 Pazartesi

İyi kızların öğrenebileceği 10 şey

İyi kızların porno yıldızlarından öğrenebilecekleri seks tüyoları..
Brenda Della CasaErkek arkadaşınızın kendi başına veya sizinle porno seyretmesinden ne kadar nefret etseniz de, her zaman bir şeyi merak edersiniz: gizemli porno yıldızını. O iyi bir kızın olmak istemeyeceği her şeydir — yatak odası dışında. Erkeğinizi onun favori video yıldızı gibi büyüleyebilmeyi mi isterdiniz? Cinderella Was a Liar yazarı Brenda Della Casa porno bebeklerinin gün ışığına çıkmamış sırlarını içeren bir yazı derledi. Ne bildiklerini bir kere öğrendiğinizde bu numaraları evde deneyebilirsiniz — fazla işlem görmüş saç ve video alıcısı istenmiyor. Erkeğiniz ellerinizde macuna dönecek, ama büyük ödeme? İşlem tamamlandığında daha çok tatmin olmuş olacaksınız!1. Biraz heyecan göster, bebeğim!İyi Kız Yaklaşımı: Birçoğumuza seksin bir öncelik olmadığı öğretilmiştir, bu yüzden erkeğiniz sizinle yatay tango yapmak istediğinde bahaneler bulur ya da yapılacaklar llistenize ekleyeceğiniz başka bir küçük iş olarak tahlil edersiniz.Porno Bebeği Gizemi: Onlar önceden planlanmadan iyi hissettiren şeylerden zevk alırlar – ve partnerlerini hareketleri ve konuşmalarıyla bağlayarak ne kadar heyecanlı olduklarını gösterirler. Onlar içinde olamayan biriyle çuvala girmenin televizyon seyreden biriyle romantik bir yemek yemek gibi olduğunu düşünürler. Umut Verici Tüyo: İpleri elinize alın! Onu bel altından bir öpücükle uyandırın. Ona gün ortasında açık saçık mesajlar gönderin. Yatakta gözlerine baktığınız anda kaybolun ve onunla olmak için ne kadar istekli olduğunuzu söyleyin. 2. Konuşun!İyi Kız Yaklaşımı: Yağma döneminiz sizi güçlendirdi, ama işleri heyecanlandırmak için herhangi bir çabanın sizi bir kaplan gibi göstermesinden çekiniyorsunuz.Porno Bebeği Gizemi: Demode endişeleri boş verin — seksi sevmeniz sizi kötü yapmaz; insan yapar. Ona o özel yeri öpmesinin ne kadar hoşunuza gittiğini söyleyin, veya o özel anın sıcaklığında onu ne kadar şiddetle arzuladığınızdan bahsedin! Yeni bir şey istemek hem partneriniz hem de sizin için büyük bir tahrik olabilir. Umut Verici Tüyo: Bir şişe şarap açın ve küçük bir “Gerçek mi, cesaret mi?” oyunu oynayın. Ya da onu acılı bir fiskeyle şaşırtın ve denemeye hazır olduğunuz birkaç sahneyi ona gösterin. Onun da denemek istemesi büyük bir olasılık, ama kendine saklıyor çünkü sizi kırmak istemiyor. 3. Bu Bacakları Sevin!İyi Kız Yaklaşımı: Kalçalarınızdan nefret ediyorsunuz, poponuz bebek yumuşaklığında değil, vs...Porno Bebeği Gizemi: Onlar erkeklerin seksi sevdiğini biliyorlar – bacaklarınız onu sarınca kesinlikle heyecanlanıyor, gülümsüyor ve dahası... Sizin bedeninize olan güvensizliğiniz gibi salakça bir şey ona neyin iyi hissettirdiğini unutturmayacak.Umut Verici Tüyo: Yatak odasındaki, oturma odasındaki ve hatta mutfaktaki bütün kusurlarınızın üstünden süzülerek hoş bir ışıltı verecek mumları yakın. Onun sizi çok arzuladığı, kıvranmasının sebebinin siz olduğunuz gerçeği izlenimini verin. 3. Bu Bacakları Sevin!İyi Kız Yaklaşımı: Kalçalarınızdan nefret ediyorsunuz, poponuz bebek yumuşaklığında değil, vs...Porno Bebeği Gizemi: Onlar erkeklerin seksi sevdiğini biliyorlar – bacaklarınız onu sarınca kesinlikle heyecanlanıyor, gülümsüyor ve dahası... Sizin bedeninize olan güvensizliğiniz gibi salakça bir şey ona neyin iyi hissettirdiğini unutturmayacak.Umut Verici Tüyo: Yatak odasındaki, oturma odasındaki ve hatta mutfaktaki bütün kusurlarınızın üstünden süzülerek hoş bir ışıltı verecek mumları yakın. Onun sizi çok arzuladığı, kıvranmasının sebebinin siz olduğunuz gerçeği izlenimini verin. 4. Kendinizi Bilin!İyi Kız Yaklaşımı: Mastürbasyonu utanç verici veya çirkin buluyorsunuz ve bu yüzden ara sıra deniyorsunuz (ve yaptığınızda da bunu asla kabul etmiyorsunuz). Porno Bebeği Gizemi: Bedeninizi okşayın, sizin için uygun olana karar verin. Neyden hoşlandığınızı bilmemek haritasız ülkeler arası seyahat etmeye benzer!Umut Verici Tüyo: Eğer siz de çoğu kız gibiyseniz ve elle yaklaşım sizi az heyecanlandırıyorsa, kolayca kendinizi sevmek için başka bir yol bulun. Birkaç yalnız denemeden sonra, erkeğinizle uygulamalı birebir derse geçin.5. Yeni Bir Yatış Senaryosu Edinin!İyi Kız Yaklaşımı: Yatak konuşmanız birkaç “bebeğim” ya da “iyi hissediyor musun:” dan başka canlılığını yitirdi. Yastığınız bile birkaç “iyi hissediyor musun?”la harmanlanmış “oh, bebeğim” den daha heyecan verici konuşamaz. Porno Bebeği Gizemi: Erkekler doğaları gereği rekabetçidir ve yaptıkları her neyse, siz dahil, en iyisini yaptıklarını bilmeyi severler. Porno starları kadınların onları sözle eyleme davet etmesinin erkekleri tahrik etmek için yeterli olduğunu bilirler. Umut Verici Tüyo: Ağdalı konuşmalarla rahat olun, bazı seksi düşüncelerinizi yazın ve birkaç kere yalnızken yüksek sesle okuyun. Yatakta, ona oyuna oyun yaklaşımıyla yavaş yavaş başlayın, size ne yaptığını söyleyin ya da şunu sorun: “Sana ...... yapmam hoşuna gidiyor mu?” 6. Biraz rahatsız olun!İyi Kız Yaklaşımı: Haftasonunuz eşofmanınız ve at kuyruğunuzla koşu bandınızla olduğu gibi çok eğlenceli geçiyor. Heyecan verici değil mi? Evet, hiç sanmıyoruz. Porno bebek Gizemi: Erkekler göresel yaratıklardır (bu yüzden porno bebekler iş buluyor!) Bu kızlar bunu kendi avantajlarına kullanırlar ve seksi iç çamaşırlarını giyer ve (küüçük dilini yuttun!) iş üzerindeyken bile topuklularını çıkarmazlar, hepsi tecrübeyi derinleştirmek için. Umut Verici Tüyo: Yoga pantolonunuzun altına terliklerinizi çabucak giyin ya da onunla evde çıplak ama sadece topuklular ve yapılmış saçlarla buluşun. Onu yeni bir şeylerle şaşırtmak çabaya değer olduğunu gösterecektir. Kalbı deli gibi çarpacak, başka yerleri de!7. Hadi kızlar, fantezi!İyi Kız Yaklaşımı: İki erkele ilişkiye girdiğinizi ya da başka bir kadını öpmenizi hayal ettiğinizi hiçbir zaman kabul etmezsiniz. Sevgilinizi Heidi Klum’la ilgili bir seks rüyası görürken düşünmek bile sizi gözyaşlarına boğmaya yetiyor. Porno Bebek Gizemi: Çoğumuzun yapmayacağı şeyleri yapıyorlar, ama öğrenilecek şey yaptıklarında değil, yaklaşımlarında. Partnerlerinin isteklerini yargılamıyorlar ya da onları tahrik eden şeylere karşı saldırgan değiller. Sadece erkeğiniz bir üçlü ilişki hayal ediyor diye bunu sizi sevmiyor ya da gerçek hayatta yapmak istiyor demek değil. İlişkinizin sınırları korunduğu sürece, fantaziler cinselliğin sağlıklı yönüdür. Umut Verici Tüyo: Sözlerle keşfi deneyin! Ona bir üçlüden bahsedin ya da ondan bir yabancı gibi davranmasını isteyin. Bu tür tecrübeler sadece muhteşem seksi getirmeyecek aynı zamanda, güven ve mahremiyeti kuracaktır ki bu da her zaman sekstir. Başta sınırlarınızı konuşun (bazı çiftler senaryolar sırasında karşılarındakini daha fazla ileri gitmemesi için kelimeler bulurlar.) ve unutmayın, rahat en önemli olan şeydir, o yüzden sizi rahatsız eden hiçbir şeyi yapmayın. 8. Eşyalarla yaratıcı olun!İyi Kız Yaklaşımı: Sevgilinizin neden hoşlandığına dair bir fikrinizi var bu yüzden tekrar tekrar aynı şeyi yapıyorsunuz.Porno Bebek Gizemi: Partnerlerinin düzinelerce seks noktası olduğunu bilirler, ayak parmaklarından boynunun arkasına kadar. Hangisisinin işe yarayıp hangisinin yaramadığını bulmak ise eğlencenin yarısı. Umut Verici Tüyo: Nazikçe göğüs uçlarını çimdikleyin ya da ısırın ya da göğsünü öpün, karnını tırnaklarınızla nazikçe okşayın. Belinin aşağısına indiğinizde, bütün ayrıntılara dikkat edin. 9. Küçük bir bencil olun!İyi Kız Yaklaşımı: Çok yoruldunuz ve aşırı çalıştınız, uzun zamandır da spora gitmediniz. Saçlarınızı yaptırmayı ve spinning dersi almayı çok isterdiniz ama kardeşinize ayak işleri için söz verdiniz. Porno Bebek Gizemi: İyi kızlar kendilerini yoksun bırakmayı öğrenirlerken, porno bebekler kendilerine bakmaya yüksek öncelik verirler.Umut Verici Tüyo: Manikür, yanmak ya da sadece yatmadan önce lüks bir krem sürmek, bir ay boyunca sadece kendinizi iyi hissetmek ve güzelleştirmek için bir şeyler yapın. Kendinizi şımartmaya değer hissetmek sadece kendinize güveninizi artırmayacak, size parlaklık da verecek. Üstelik, sizi piyasadaki her hangi bir büstiyerden daha seksi yapacak. 10. İyilik yapmayı kesin!İyi Kız yaklaşımı: Oral seksi her hangi özel bir gün de hediye olarak yapıyorsunuz ya da eğer iyi hissediyorsa yeni bir pozisyon deneyebileceğinizi söylüyorsunuz. Porno Bebek Gizemi: Cinsel istek ne erkeklere özel bir nitelik, ne de oranlı yapılması gereken bir şeydir. Aslında yiyecek, su ve barınak gibi insani bir ihtiyaçtır. Porno bebekler partnerlerin hoşuna gideceği şeyleri yaparlar ve karşılığında ne istediklerini de söylerler. Umut Verici Tüyo: Kimse yönlendirildiğini düşünmek istemez ya da hayır işi gibi görülmeyi, o yüzden bürokrasiyi yatak odanızdan uzak tutun. Partneriniizn ne sevdiğini bulmaya çalışın, rahat olduğunuz sürece istediğini şeyleri ona verin. Tek isteğiniz bunun karşılıklı olması olsun. Çöpü dışarı çışarmak övünmesi için yeterli değil, ama sizin onu tahrik etmeniz öyle.

Mutlu evliliğin 10 altın kuralı!

Evliliğinizde veya ilişkinizde sorunlar mı var? Sorunsuz ilişki olmaz ama kronikleşirse korkulan son kaçınılmaz olabilir. Oysa uzmanların tavsiye ettiği birkaç basit ve etkili kurala uymak sizi mutluluğa kavuşturabilir.
Mutlu ve sorunsuz bir evlilik, bu kuruma adımını atmış çiftler için en önemli tercihtir. Ancak ister evlilik olsun ister beraberlik, başarılı bir ilişki göründüğü kadar kolay değildir. Karmaşık bir yapıya ve hassas dengelere dayalı olan kadın-erkek ilişkisinin başarısıysa, uzmanların tavsiye ettiği bir takım basit ama önemli kurallara uymakla mümkün.Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, insanın doğuştan yarım ve yalnız olduğunu ifade ederken, evliliğin aslında kişinin kayıp olan yarısını bulma arayışı olduğuna dikkat çekti. Evliliği tamamlanmak, bütünleşmek ve bütünlenmek olarak tanımlayan Dr. Keçe, evlilik kurumunu kişilerin kendini güvende hissetmek amacıyla oluşturduğu bir olgu olarak açıkladı. Dr. Keçe şunları kaydetti:“GÜVEN YOKSA EVLİLİK DE YOK”“Bu kurumun amacı bütünleşme arzusudur. Çünkü insanoğlu annesi ile bir bütün olarak ana rahminde gelişir. Bu bütünlük duygusu anneyle bir olma isteğidir. Anne rahminde kişi kendini güvende ve cenneteymiş gibi hisseder. Fakat annenin rahminden çıktığında insan o duyguya yeniden kavuşmak ister. İşte sağlıklı ve mutlu bir evlilik, bu bütünlük duygusunu verdiği için kişiye güveni hissettirir. Ama güven yoksa bu takdirde hırçın ve çaresiz hissettirir. Bu yüzden evlilikler çoğu zaman insanı ya hırçın ve çaresiz ya da huzurlu ve mutlu kılar.”Peki evlilik nasıl çatışmaya dönüşüyor? Dr. Keçe bunu iki olguya bağlıyor:İÇ SESİNİZE TAKILMAYIN, ANLATIN!“Bir insanı iki olgu rahatsız eder. Biri kendi iç sesidir. Diğeriyse başkalarının onun hakkında söyledikleridir. Bunu evliliklere de uyarlayabiliriz. Evliliklerde de kişiler eşleri hakkında iç seslerine ve eşlerinin kendilerine sarf ettiği sözlere ve yaptıklarına kafalarını çok takarlar. Bununla birlikte hem kendilerini hem de eşlerini suçlamaya başlarlar. Bir insanı mutlu eden de iki olgu vardır: Anlatmak ve anlaşılabilmek… Eğer evlilikte çatışma başlamışsa karı-koca ne dertlerini birbirlerine anlatabilirler ne de anlaşıldıklarını düşünebilirler. Bu nedenle kendilerini güvende hissetmezler. Demek ki iç seslere kulak vermek ya da düşüncelerinizi içinize hapsetmek yerine anlatabilmek ve de doğru bir şekilde anlaşılabilmek çok önemli.”Dr. Keçe, evliliğin yolunda gitmemesinin en önemli nedenlerini, birbirini suçlayıcı tavır alma, küçümseme, saygısızlık, sürekli kendini savunma, iletişimsizlik ve saldırganlık olarak sıralıyor.Peki mutlu bir evliliğin kuralları nedir? Dr. Keçe 10 altın kuralı şöyle açıklıyor:İŞTE MUTLU EVLİLİĞİN 10 ALTIN KURALI1- Bankada bir hesap açtığınızı düşünün. Bu hesaba ne kadar mutlu an yatırırsanız ilişkiniz de o kadar mutlu ve uzun ömürlü olur. Amacınız hesabınızı mutlulukla doldurmak olmalı.2- Birbirinize olan ilgisizliğinizin nedenini bulun. Kıskançlıklar, hep bir arada olma, ilginin çocuklara kayması, maddi sorunlar, evlilik sorumluluklarının ağır gelmesi ve gerçekçi olmayan beklentiler çiftin birbirlerine olan ilgisini azaltabilir.3- Aklınızda bir anahtarlık hayal edin. Anahtarlığınıza koşulsuz sevme, anlayış, hoşgörü, arkadaş olabilme, samimiyet, şefkat, emek, sabır ve fedakarlık anahtarlarını takın. Anahtarlığa takılan tüm bu olgular mutlu evliliğin kapılarının altın anahtarlığını barındırır.4- Sevgiliyken yaptıklarınızı tekrarlayın. Çiftler her nedense evlenince, toplumun onlara yüklediği roller doğrultusunda evlilik sürecine sevgililiği birbirlerine yakıştıramazlar. Böylece kısa süre önce sevgiliyken yaşadıkları güzel paylaşımları evliliklerine taşıyamazlar. Hatta flörtü evliliğin doğal süreci olarak görmeme eğilimi hâkim olur. Oysaki insanları değiştiren evlilik değil evliliğe bakış şekilleridir. Evlilikle birlikte sevgiliyken yaptıkları davranımlardan uzak duran çiftler zaman içerisinde hayatın onlara sunduğu monotonluğu yaşar ve sevgilerini, paylaşımlarını sorgulamaya başlarlar. Halbuki sevgiliyken yapılan küçük paylaşımların devam etmesi ilişkiyi ateşler. Kişilerin kendilerini daha iyi hissetmesi ve tutkularının devam ettiğini görmek kişileri birbirine bağlar. Eski tutku ve sevgilerinin devam ettiğini görmek ayrıca yeni paylaşımların artmasına da neden olur.5- Eşinizin bir konu hakkındaki fikirlerine ya da hayallerine değer verin. Katılmasanız dahi onun ortaya koyduğu fikirlere saygı duyun ve sonuna kadar dinleyin.6- Evliliğinizi monotonluktan kurtarmak için yenilikler yapın. Kaliteli zaman geçirmek için olanaklar yaratın. Ona beklenmedik küçük sürprizler yapın. Özel bir gün olmasa dahi ona küçük bir hediye alın. Birlikte vakit geçirmek için fırsat kollayın. Ortak zevklerinize uygun paylaşımlar yaratın.7- İlgi çekmek için ilişkinize gizem katın.8- Narsistik gereksinimlerinizi karşılayın. Kendinizi sevin ve beğenin.9- Eşinizi fark edin. Onun saçını boyadığını, zayıfladığını, sizin için yaptığı küçücük de olsa özel bir şeyi görün ve takdir edin.10- Öfkelendiğinizde asla şiddete başvurmayın. Mola verin, ortamı terk edin, duş alın ve uyuyun. Müzik dinleyin. Kavganızın dozajının yükseldiği anda nefes alıp vererek gevşeyin. Çatışmalarınızı yıkıcı değil yapıcı olarak ele alın. Kişisel eleştiri değil davranışsal eleştiri yapın. Kendinizi onun yerine koyun ve empati yapın.

Havuzdaki mantar tehlikesi

Yazın genital bölgenin nemli kalmasına sebep olan sentetik çamaşırlar, dar pantolonlar mantar riskini artıyor. Özellikle havuz sonrası mantar hastalıklarının artma sebebi bulaşma değil, havuz suyundaki klorun vajendeki yararlı bakterileri öldürmesi..
Özellikle yaz aylarında hava sıcaklığının yükselmesiyle birlikte genital bölgenin nemli kalmasına bağlı olarak vajinal mantar enfeksiyonlarında artış görülmektedir. Birçok kadın kaşıntı ve vajinada yanma hissi ile kendini gösteren mantar enfeksiyonu ile hayatı boyunca en az bir kez karşılaşmaktadır. Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Banu Göker Özdemir, kadınlarda özellikle yaz aylarında havuz suyuna bağlı olarak ortaya çıkan “vajinal mantar enfeksiyonu” hakkında bilgi verdi.- Vajinal mantar enfeksiyonu nedir?Kadınlarda oldukça sık rastlanılan vajinal akıntı, kaşıntı ve yanma gibi şikayetler, genellikle genital bölgede meydana gelen bakteri, virüs ve mantar enfeksiyonlarından kaynaklanmaktadır. Bu tür enfeksiyonlara neden olan mikroorganizmaların bir kısmı cinsel yolla kişiden kişiye bulaşırken, bir kısmı da vajinanın normal florasında meydana gelen değişikliklere bağlı olarak enfeksiyon meydana getirir. Birçok kadın hayatı boyunca en az bir kere bu sorunla karşılaşmakta ve tedavi edilmediği takdirde vajinal enfeksiyonlar kişiye çok rahatsızlık verecek şekilde tekrarlayan bir hal alabilmektedir.- Vajinal mantar enfeksiyonlarının nedenleri nedir? Niçin özellikle yaz aylarında ortaya çıkar?Özellikle yaz aylarında hava sıcaklığının yükselmesiyle beraber genital bölgenin nemli kalmasına bağlı olarak vajinal mantar enfeksiyonlarında artış görülmektedir. Çoğu kez vajinada normal olarak bulunan mantarların, vajen florasında meydana gelen değişiklikler sonucu aktif hale gelmesi ile kişide enfeksiyon gelişebilir. Antibiyotik kullanımı, gebelik, şeker hastalığı ve bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olan bir takım hastalıklarda, vaginal mantar görülme riski artmaktadır. Özellikle yaz aylarında ise genital bölgenin nemli kalmasına sebep olan sentetik çamaşırlar, dar pantolonlar da mantar enfeksiyonu riskini arttırmaktadır. Bunların dışında yine yaz aylarında ve özellikle havuz sonrası bu şikayetlerin arttığı görülmektedir. Burada sebep sanılanın aksine havuzdan mantar bulaşması değil, havuz suyundaki klorun vajen florasındaki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu var olan mantar sporlarının aktif hale gelmesidir.- Vajinal mantar enfeksiyonunun en sık görülen belirtileri nelerdir?Vajinal mantar enfeksiyonunun en sık görülen belirtisi, kaşıntı ve vajinada yanma hissidir. Bu durumda dış genital organlarda kızarıklık ve ödem meydana gelir. Mantar hastalıklarında oluşan kaşıntı genellikle çok şiddetlidir ve çoğu kez hastayı doktora getiren en önemli nedendir. Bazen kaşımaya bağlı olarak o bölgenin derisinde sıyrıklar ve küçük kanamalar dahi oluşabilir. Genellikle hastalarda beyaz renkli, kokusuz, süt kesiği kıvamında dediğimiz akıntı da görülebilir. Bu belirtilere ek olarak şiddetli mantar enfeksiyonlarında idrar yaparken yanma, idrarın değdiği bölgelerde sızlama ve cinsel ilişki esnasında ağrı oluşabilir.- Vajinal mantar enfeksiyonları nasıl tedavi edilir? Enfeksiyonlardan korunmak mümkün müdür?Kadınlarda oldukça sık olarak rastlanan bu tür enfeksiyonlar; vajinal fitiller, kremler ve gerektiği durumda ağızdan alınan ilaçlarla tedavi edilebilmekte, semptomlar ise 1-2 gün içinde gerileyebilmektedir. Hastaya oldukça sıkıntılı günler yaşatabilen bu enfeksiyondan korunmak için basit birkaç önlem oldukça yararlı olabilir. Öncellikle genital bölgenin ıslak ve nemli kalmasını önlemek için sentetik çamaşırlar ve dar kıyafetler giymekten kaçınılmalı, pamuklu ve rahat iç çamaşırlar tercih edilmelidir. Ayrıca genital bölgenin temizliği için normal sabun, parfümlü kozmetik ürünleri gibi tahrişe yola açabilecek temizlik ürünlerini değil, bu bölge için özel üretilmiş sabunlar kullanılmalıdır. Bunların dışında yaz aylarında havuz sonrası genital bölgenin kuru kalması için hanımlara ıslak mayo veya bikini ile kalmamalarını, klorlu sudan arınmak için havuz sonrası duş almaları gerekmektedir. Kadınlar, kendilerinde herhangi bir zamanda gelişen akıntı, kaşıntı yanma gibi şikayetleri ciddiye almalıdır. Herhangi bir sorunda bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurmalıdırlar.Memorial Hastanesi

Bu yanlışları yapmayın!

Sürekli uygulanan beslenme hatalarının önüne geçmek için doğru ve bilinçli bir program uygulanması gerekiyor.
Fazla yemek: Bazı kimseler yaş, kilo ve çalışma durumlarına bakmadan, ihtiyaçlarından fazla yemek yerler. Fazladan yemek yemek, insana faydadan çok zarar getirir. Vücudun vakitsiz yorulmasına, ömrün kısalmasına neden olur. İhtiyaçtan fazla yememeye dikkat edilmelidir. Ayrıca günlük yiyecekler 3-4 öğüne bölünerek yenilmelidir.Aşırı et ve yağ tüketimi: Vücudun çeşitli gıda maddelerini belirli oranlarda alması gerekir. Bazı kimseler et ve yağı fazla kaçırarak karaciğer ve böbreklerinin yorulmasına, vücutlarının veriminin düşmesine neden olurlar. Yeterli şekerli gıdalar yenmezse, vücut aldığı et ve yağı hazmedemez ve onlardan yararlanamaz.Süt ürünlerinin az tüketilmesi: En fazla rastlanan hatalardan biridir. Genellikle süt ve mamülleri çocuklar ve hastalar için zannedilir. Hayvansal protein ihtiyacının bir kısmının süt ve süt mamüllerinden alınması, böbrek ve karaciğerin dinlenmesini ve korunmasını sağlar. Bu bakımdan herkes her gün az veya çok bunlardan yemeye çalışmalıdır.Sebze ve meyveyi az tüketmek: Günlük yiyeceklerin 1/3’ünün çiğ taze sebze ve meyveden oluşması gerekir. Vücut bunlardan gerekli vitamin, enzim ve minarel gibi maddeleri alır. Bunlar yeterince yenmezlerse, vücut diğer yediği gıdalardan tam yararlanamaz ve çeşitli hastalıklara kapı açılır.Düzenli kahvaltı yapılmaması: Bazı kimseler kahvaltı etmez veya çok az şey yerler. Bu hatadır. Zira kaide olarak batı ülkelerinde sabah kahvaltısı ile öğle yemeği çok kuvvetli yenir. Çünkü, günün ağır çalışması, bu öğünlerdeki gıdalarla yapılabilir.Düzensiz yemek saatleri: Yemekler belirli saatlerde yenilmeli ve yemekten hemen sonra bedeni ve zihni çalışma yapmamalı, bir süre dinlenilmelidir. Belirli saatlerde yemek yenmezse, zamanla mide salgı sistemi bozulur ve hazımsızlık çekilir.

28 Ekim 2012 Pazar

Yatak zevkinin anahtarı sizde

Uzun geceler devrini geride bırakıp fast-food tarzı sevişmeye mi başladınız? İlişkinizin rutinliğinden mi şikayet ediyorsunuz?
Yoksa seks sizin için artık bir ‘görev’den mi ibaret? O halde çareyi ne akrobatik hareketlerde ne de seks oyuncaklarında arayın, çünkü zevkin anahtarı sizin elinizde. İlişkide ‘cicim ayları’ geçtikten sonra, cinsel heyecan da yatışma eğilimi gösterir. Beş dakikalık ‘mecburi’ bir ön sevişme, ardından heyecansız, sadece orgazm amaçlı bir yatak seansı; hepsi bu. Peki nasıl yakalayabilirsiniz o eski heyecanlı geceleri, tükenmek bilmeyen zevk dakikalarını?Mükemmel geceye doğru… İlk gece, sadece birbirinizi okşayacaksınız. Ama bu kadar basit değil. Bunu hem çırılçıplak yapacak hem de cinsel organlara ve çevresine kesinlikle dokunmayacaksınız. Amaç, partnerinizin erojen bölgelerinin bir haritasını çıkarmak; bir tür ileriye dönük yatırım yapmak. Okşama seansını onar dakikalık sıralara bindirmek en iyisi. Okşama işini dayanamaz hale gelmeden kesmek ve iyi geceler dileyip uykuya dalmak zorundasınız. Ellerinize hâkim olun, mastürbasyon da yasak! İkinci geceyi birbirinize masaj yaparak geçireceksiniz. Kurallar yine aynı, yasaklı bölgelere yaklaşmak yok. Tabi yine cinsel ilişki de yasak. Ama bu yasaklar masajı erotik kılmamak için mazeret değil. Yine ilk gecedeki gibi, kendinizi tutamaz hale gelmeden hemen önce bırakın. Üçüncü gecenin oyunu, cinsel fantezilerinizi birbirinize anlatmak. Buradaki kuralımızsa hiçbir şeyi gizlememek. Sizi en çok uyaran, en gizli fantezilerinizi bile partnerinize aktarmalısınız. Asla, hiçbir şeyi saklamayın. Dördüncü gecenin oyunu soru-cevap. Birbirinize sorular soracak, bu sorulara kesinlikle doğru yanıtlar vereceksiniz. Mesela “Göbeğim hakkında ne düşünüyorsun?” ya da “Sence göğüslerim çok mu büyük?” gibi sorularla başlayabilirsiniz. Beşinci gece iyice havaya girdiniz değil mi? Ama oyunbozanlık yok, başladığınız şeyi bitirmek zorundasınız. Bu gece, eşlerden biri soyunacak ve diğeri onu okşayacak. Yalnız dokunurken eşinizin dokunmanızı istediği yerlere değil, ancak yakınlarına dokunmalısınız. Bir yandan da birbirinize yapmak istediklerinizi söyleyeceksiniz. Burada esas olay, fantezileri iyice kurcalamak. Tabii birbirinize yapmak istedikleriniz arasında, “Göbeğini eritmeni istiyorum” ya da “Ben televizyonda maç seyrederken önümden geçmemeni istiyorum” gibi ifadeler kullanmamalısınız. Gelelim altıncı geceye… Cinsellikle ilgili tüm duyularınız son derece keskin, içinizde biriktirdiğiniz haz duygusu artık bir patlamayla ortaya çıkmak üzere. Bir gece daha sabretmek zorundasınız; boşuna dememişler ‘sabrın sonu selamettir’ diye. Sabrınızın karşılığını ertesi akşam alacaksınız. Bu geceyi biraz jimnastik yaparak geçireceksiniz. Ertesi gün için düşündüğünüz çeşitli pozisyonları deneyin. Yalnız giysileriniz üzerinizde olsun ki bir kaza meydana gelmesin!

Mükemmel Far Uygulaması İçin Öneriler

Far, makyajın vazgeçilmezlerindendir. Gözlerinizin daha belirgin ve güzel görünmesi için far uygulaması oldukça önemlidir. İşte mükemmel far uygulaması için öneriler.
• Göz kapağınıza derin ve koyu renkler uygulayın. • Kaş altına mutlaka açık ton far uygulayın. • Günlük makyaj için tek ton farı kirpik dibinden kaş altına kadar uygulayabilirsiniz. • Krem farları ayrı ayrı kullanın. Aksi takdirde çok parlak bir görünüm elde edebilirsiniz. • Eye gloss, göz makyajında yepyeni bir trend. Göz kapağınıza parlaklık katar. • Pudra eyelinerları daha yoğun etki için ıslak kullanın.• Beyaz, pembe ve sarı göz kalemleri gözlerinize aydınlık bir görünüm katar. Mavi ise kırmızılığı kapatır. • Göz kaleminizin kalıcı olması için aynı renkte far ya da pudra eyeliner kullanabilirsiniz.

Saçlarınızı parlatın!

Son derece basit öneriler sayesinde alacağınız sonuçlar kelimenin tam anlamıyla göz alacak. İddia ediyoruz, parlak saçlar için 14 dakika yeter...
Şampuanınızı saçlarınızın cinsine göre seçmeye dikkat edin. Özel parlaklık veren formülleri tercih edebelirsiniz. Şampuanlama sonunda soğuk suyla uzun uzun durulayın. Duruladığınız suya bir parça da sirke ilave edin ya da bu işlem için özel olarak satılan durulama sirkelerinden uygulayın.3 dakikaNemlendirinŞampuan yaptıktan sonra saçlarınızı derinlemesine besleyecek nemlendirici bir balsam uygulamanız gerekli. Ürünü saçlarınızın kökünden uçlara kadar parmaklarınızın ucuyla masaj yaparak yaymanız sizi istediğiniz parlaklığa bir adım daha yaklaştıracaktır.4 dakikaSıcak ve soğuk kurutmaYıkamadan sonra fırçayla kıvırmaya çalıştığınız uzun saçlarınızı önce sıcak fönle kurutun. Bir sonraki aşamada ise buklelerinizi ters yöne kıvırarak bir yandan da soğuk fön tutun. Bu değişimli sıcak-soğuk hava akımı, farklı renkteki saç tutamlarınızın hem şekillerini korumalarını sağlar hem de biraz daha parlamalarını...2 dakikaİyice fırçalayınGün içinde maruz kaldığı toz, hava kirliliği gibi etkenlerin izlerinden kurtulmanın en iyi yolu yatmadan önce saçlarımızı fırçalamak. Büyükannelerimizin “Sağlıklı saçlar için günde 100 fırça darbesi” öğütlerini bir kenara bırakın. Her zaman önce uçlardan başlayın, sonra yavaşça karışmış bölgelere doğru ilerleyin. Sert davranırsanız saçlarınızın dokusu kırılıp, zarar görür. Bu da ışıl ışıl parlamalarını engeller.Doğru boya ile ışıldar!Saçlarınızın her noktasının ışıl ışıl parlamasını mı istiyorsunuz? O zaman parlaklığı garanti olan, farklı renklerin birleşiminden oluşan pigmentler içeren boyalara başvurun! Kendi ten renginize en yakın olan geçici ya da yarı geçici bir rengi seçin. Ürünü talimatlarına göre uygulayın, 3 ya da 4 dakika saçınızda bırakın. Ancak bu sihirli değneği gereğinden fazla kullanmamaya dikkat edin. Çünkü yapay pigmentler mutlaka saç dokusuna zarar verecektir.Kaynak: Milliyet

Kadın Girişimciler: Korkuyoruz!

Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Gülseren Onanç: "geleceğimizden endişeliyiz, korkuyoruz!"
Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Gülseren Onanç, ’Türkiye Malezya olur mu?’ toplantısında "Çoğumuzun kafası karışık. Biz kadınlar, büyük bir mücadele ile kazandığımız haklarımızı kaybetme endişesi içindeyiz" dedi.Prof. Dr. Fatmagül Berktay’ın üniversitede türban yasağının yanlış olduğunu söylemesi üzerine ise Leyla Alaton sinirlenerek, "Gençler ekonomik özgürlüklerini sağladıktan sonra kapanıp kapanmayacaklarına karar versinler" diye konuştu. KADIN Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) düzenlediği ’Türkiye Malezya olur mu?’ toplantısına, türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını savunan Prof. Dr. Fatmagül Berktay ile buna karşı çıkan iş kadını Leyla Alaton’un tartışması damgasını vurdu. Leyla Alaton, toplantıyı terk etti. KAFAMIZ KARIŞTIKAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülseren Onanç, Anayasa çalışmalarının üniversitede türban yasağının kaldırılmasına ilişkin maddeye kilitlenmesini talihsizlik olarak algıladıklarını söyledi. Onanç, şöyle konuştu:"Mahalle baskısının din merkezinde artacağı ve Türkiye’nin Malezya olabileceği endişesini dile getiren Şerif Mardin’in söyleminden sonra büyük bir çoğunluğumuzun kafası karışık. Bizler, kadınlar, uzun yıllar büyük bir mücadele ile kazandığımız haklarımızı kaybetme endişesi içindeyiz. Yaşamın muhafazakárlaşmasından korkuyoruz. Toplumsal uzlaşı taleplerini dile getiren Onanç, "Türban sorununun kadınlar üzerinden yürütülmesi, kadınlarımız arasında bir kutuplaştırma oluşturmamalıdır" dedi. Onanç, laiklik ve kadın hakları konusunda daha liberal ve özgürlükçü bir Anayasa yapılmasının takipçisi olacaklarını söyledi.NET CEVAP VEREMEM Konuşmacı İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatmagül Berktay, "Türkiye Malezya olur mu?" sorusuna bir sosyal bilimci olarak verecek "Net bir yanıtı" olmadığını söyledi. Malezya’nın Türkiye’den ekonomik ve siyasal açıdan pek çok farklılıkları bulunduğunu anlatan Berktay, Malezya’nın 1950’lerde bağımsızlığına kavuştuğunu, Türkiye’nin ise hiçbir zaman sömürgeleşmediğini hatırlattı. Osmanlı’dan gelen güçlü bir devlet geleneği olan Türkiye’nin 84 yıllık laikleşme ve modernlik deneyiminin bulunduğunu söyleyen Berktay, Malezya’dan farklı olarak Türkiye’deki kadın hareketinin varlığının demokrasi ve laikliğin güvencesi olduğunu söyledi. Anayasa tartışmalarında kadınları uyanık olmaya çağıran Berktay, "Muhafazakárlaşma ilk kadınları vuruyor. Anayasa da bize bunun ipuçlarını veriyor" diye konuştu. TÜRBAN YASAĞI YANLIŞÜniversitelerde türbanın yasaklanmasının yanlış olduğunu savunan Berktay, sorunun Anayasa’da çözülmemesi gerektiğini söyledi. Berktay, "Anayasalar çerçeve yasalardır. Bunu YÖK yönetmelikleri getirdi, onlarla gidebilir. Dini konuların Anayasaya girmesi, laik niteliğini aşar" dedi. "Mahalle baskısı olur mu" sorusuna da yanıt veren Berktay, "Tabii ki olur, olmaz mı. Birey yaratamadığınız zaman tabii ki mahalle baskısı olur. Modernleştik, ama modern öncesi cemaat toplumunda dolanmaktayız. Önümüzde önemli bir fırsat var. Mücadele edersek mahalle baskısını aşabiliriz" diye konuştu. Berktay, "Üniversitelerde mahalle baskısı olur mu?" sorusuna da, "Bunlar hepimizin aklına geliyor. Çeşitli düzenlemelerle bunun önü alınabilir" diye yanıt verdi.Önce para kazansın isterse örtünsünİŞ kadını Leyla Alaton, Fatmagül Berktay’ın konuşmasında türbanın üniversitelerde serbest bırakılmasını savunmasına sinirlenerek, toplantının sorular kısmında söz aldı ve şöyle konuştu: "Duyduklarımda çelişki mi görüyorum. Hem ataerkil baskıdan dolayı örtünme olayı var, hem de üniversite döneminde genç, aileye bağımlıdır. Hayatıyla ilgili vereceği kararda ne kadar bağımsız olabilir. Gençlerin son kalesi üniversite. Demokrasi bağlamında kendi kararlarını kendileri versinler diyorsunuz. Ben burada bir çelişki görüyorum. Kendi paralarını kazandıktan, ekonomik özgürlüklerini sağladıktan sonra kapanıp kapanmayacaklarına karar versinler. Mesele paradır. Benim evime gelen dadım çok para kazanıyor. Benden açık giyiniyor. Siz akademisyenlerin 8 bin yıl öncesine gitmenize bayılıyorum ama bugün var. Bugün ne olacak? Özgürleşsin neye karar verecekse versin." Berktay’ın, "Biz bu gençlere oy hakkı veriyoruz. Ayrıca bu kadınların belli bir kısmı sadece örtünerek evden çıkabiliyor" demesi üzerine, Alaton, "Oyu babasından gizli istediği yere atabilir. Mesele paradır. Türkiye’de para getirdikten sonra kız bilmem ne olsa kabul görüyor. Rica ederim" diye konuştu ve toplantı bitmeden salonu terk etti. HürriyetAslı SÖZBİLİR

Sevişmeyi seviyorum!

En iyi satanlar listesinde bir numara olmuş birkaç kitaptan derlediğimiz bu yazımızda birlikte olduğunuz erkekle zirveye ulaşmanızı sağlayacak en özel tüyoları bulacaksınız. Hazırsanız başlayalım...
Onunla neden sevişmek istiyorsunuz?Sevgilinizle ya da eşinizle sevişmek için birçok nedeniniz olmalı. Bu nedenleri bir kağıda not ederseniz ona karşı hissettiğiniz çekimi somut bir şekilde görmüş olursunuz. Ona yüksek sesle edepsiz hikayeler okuyunBu yöntem akşam yemeği yemeden sizi yatak odasına götürüp harika vakit geçirmenizi sağlayabilir. Hikayeyi okurken bir taraftan da orada anlatılan şeyleri yapmaya başlayabilirsiniz. Bu ilişkinize tatlı bir canılık katacağı gibi yatak odanızı da ısıtacak bir yol. Onu her günkünden farklı bir şekilde öpünDiyelim ki her sabah işe giderken ona kapıda ’hoşçakal’ öpücüğü veriyorsunuz. Bugünkü öpücüğünüzü biraz uzun tutabilir ve böylelikle de onun tüm gün sizi arzulamasını sağlayabilirsiniz. Sevişmenize bir yenilik katınPartneriniz üstteyken onun penisinin klitorisinize değmesini sağlayın. Bu pozisyon, sevişirken aldığınız zevki ikiye katlayacak bundan emin olun. Günlük hayatınızda seksi daha fazla düşünmeye çalışınÇok yoğun geçen bir iş gününün ardından eve doğru yürüyorsunuz. Karşıdan çok yakışıkı bir adam geliyor. Sadece bir saniye için kafanızdaki tüm düşüncelerden sıyrılıp seksi düşünün. Ya da beraber olduğunuz adama alıcı gözüyle bakarak onun nesini seksi bulduğunuzu düşünün. Boynunun kıvrımı mı, gülüşü mü yoksa elleri mi size seksi geliyor? Tüm bunlara konsantre olarak cinsel enerjinizi canlandırmış olacaksınız.Vücudunuzla barışınKendinizi ne kadar çok çıplak görürseniz vücudunuzla o kadar barışık yaşarsınız. Evde yalnızken örneğin bulaşık makinesini yerleştirmeden önce tamamen soyunun ve işinizi bu şekilde yapın. Bu size komik gelebilir fakat çıplaklığa ne kadar alışırsanız fiziğinize olan güveniniz o kadar artar. Nefese dikkatBirkaç kez üst üste orgazm yaşamak için nefesinizi kontrol altında tutmanız gerekiyor. İlk orgazmınızdan sonra tekrar zirveye ulaşmak için ilki sırasında düzenli nefes alıp vererek vücudunuzdaki uyarımı devam ettirebilirsiniz. Yeni iç çamaşırları alınHaftanın her günü için kendinize yeni bir iç çamaşırı alın. Bu yenilik cinsel hayatınıza heyecan dolu bir tazelik getirecek. Latin müziğinde dans eder gibi sevişinOnunla sevişirken sadece ileri ve geri hareket düzeni içinde sınırlı kalmayın. Kendinizi Latin müziği eşliğinde dans ederken hayal ederseniz hareketleriniz çeşitlilik kazanacaktır. Partneriniz nereye dokunması gerektiğini biliyor mu?Klitorisin üst sol bölümü en çok zevk aldığınız kısım. Bu bilgi çerçevesinde bir dahaki sevişmenizde erkek arkadaşınızı bu alana yönlendirmeye ne dersiniz?Gün ışığında sevişinHormonların en yüksek seviyede olduğu gündüz saatleri onunla sevişmek için en ideal zaman dilimi. Üzerinizde en hafif kıyafetleriniz varken güne en iyi nasıl başlarsınız diye düşünmenize hiç herek yok. Hiç düşümeden yanınızdaki adama dokunmaya başlayın. Erotik filmler kiralayınŞimdiye kadar yapılan birçok araştırma kadınların erotik filmlerden zevk aldıklarını ortaya çıkardı. Bu bağlamda bir Cuma gecesi birlikte erotik film izleme fikri heyecanlı bir gece geçirmek adına çok çekici olabilir öyle değil mi?

Hollywood Yıldızlarının Bakım Sırları

Söz konusu bakım olduğu zaman milyarlarca harcamadan da bakımlı ve güzel olabilirsiniz. İşte ünlü Hollywood yıldızlarının bakım sırları:
Cindy Crawford, güzel cildini eşit miktarlarda süt ve sudan oluşan karışımla nemlendiriyor. Pompalı bir şişeye koyarak cildine nem vermek istediğinde sıkıyor.Jennifer Love Hewitt, sivilcelerini gece yatmadan önce üzerine az miktarda diş macunu sürerek tedavi ediyor. Daisy Fuentes, çok kolay bir zayıflama yöntemi uygulyor. Günde 1 lt papatya çayı ve 1lt su içiyor. Bu iki içeceğin karışımı yağ yakımını hızlandırıyor.Michelle Yeoh, yüzünü limon suyu ve su karışımı ile yıkıyor. .Diana Ross, evde temizlik yaparak formda kalıyor. Catherine Zeta-Jones, saçının parlaklığını hint yağına borçlu. Dişlerinin beyazlığını ise dişlerini doğal bir beyazlatıcı olan çilekle fırçalamasına borçlu.Nicole Kidman, kızıl saçlarını yabanmersini suyu ile durulamaktadır. Julia Roberts, tırnaklarının bakımını zeytinyağına sokarak yapıyor. Donna Karan, hızlı bir incelme için lahana, elma, maydanoz, havuç ve kerevizin suyunu sıkarak bir iki gün içer.

Fondöten mucizesi

Yeni nesil fondötenler cilt tonunu eşitleme ve kusurları gizlemenin yanı sıra zengin içerikleriyle adeta sihirli değnek gibi ciltte mucizeler yaratıyor.
Yumuşak, genç bir ciltGüneşe karşı koruma faktörlü ya da yaşlanma belirtilerine karşı koyan antioksidanlı fondötenler seçerek çağa meydan okuyun. SPF�li fondötenler, güneş ışınlarının yarattığı Zaralara karşı ekstra koruma sağlıyor. E ve C vitamini ile serbest radikalleri etkisiz hale getiriyor. Yorgunluğa y ada sarkmaları karşı lifting etkili aydınlatıcı formüllü olanlar, acil çözüm arayanlar için uygun.Uygulama tüyosu: Kolayca uygulayabilirisiniz. İnce çizgilerin olduğu bölgelere, özellikle de ağız ve göz kenarlarına az miktarda sürün. Yoğun likit fondöten sürmekten kaçının: kuru bir süngeri hafifçe yüz kreminize dokundurun, artından ihtiyacınız kadar olan fondötenle karıştırın. Toz fondöten mi tercih ediyorsunuz? Öyleyse tüy gibi yumuşak, pofuduk bir fırça ile uygulayın. Ardından aşağıya doğru darbelerle bitirin. Saçınızı ise tepeden toplamaktan kaçının.Leke ve sivilceler yok olduEn son formüller daha sürüldüğü andan itibaren parlamayı ve lekeleri tedavi ediyor. Çoğu akneyle savaşıcı fondötenler yüzde 0.5 oranında cilt temizleyici salisilik asit içeriyor (bu oran cilt bakımı ürünlerinin çoğunda yüzde bir y ada iki oranında kullanılır). Bu düşük doz destekleri, aşırı kuru cildinizde kullandığınızda akneleri tedavi ediyor. İster toz ister likit seçin yağ emici silisli ya da killi birini tercih etmelisiniz ki fazla yağı tamamen temizlesin.Uygulama tüyosu: Kızarıklıkları ve lekeleri gizleme özelliğine sahip doğal görünümlü bir fondöten seçin. Süngerin üzerine bir parça damlatın. Aplikatörleri, su ve sıcak su kullanıp temizleyerek cildinizi mikroplardan uzak tutun. Eğer cildiniz yağlı bir görünüme sahipse toz fondöten kullanın. Fondöten fırçasını küçük bir tutam almak için hafifçe döndürün ve dairesel hareketlerle uygulama yapın. Toz fondötenler iyice harmanlaşmamışsa, cilt yüzeyinize tutunup kalır ve sivilce gibi kusurları daha da belirgin hale getirir.Maske gibi güçlü ama hafifMümkün olduğunca maksimum kapatıcılığı istemek, bu arada fondötenin birikmesini önlemek� silikonlar ve hafif yansıtıcı olanlar kırışıklıkları doldurmaya, gözenekleri kapamaya ve cilt dokusunun yumuşak, hafif ışıltılı görünmesine yardımcı oluyor. Yüksek pigmentli fondötenler, ağır ve üst üste uygulama yapmadan maksimum oranda cilt kusurlarını maskelemede mükemmel bir aracı.Uygulama tüyosu: Bir sünger yardımıyla ya da parmaklarınızı kullanarak cildinize likit ya da krem formundaki ürünü uygulayın. Ovalamayın. Çünkü yüzünüze sürdüğünüz ürünün dengesiz bir şekilde dağılmasına neden olursunuz. Unutmayın, bu tür ürünler daha çok pigment içeririler. İnce bir tabaka sürün, yüzünüzün her yanına yayın. Çene ve saç çizgisi arasında kalan tüm bölgeye uygulama yapın. Buna göz kapaklarınız da dahil.Genç ve ışıltılı görünümÇünkü hafif renkli nemlendiriciler bu görünümü sağlar. Özellikle kuru cilt tipleri için muhteşemdir. Fakat son çıkan hafif fondötenler adeta sorunsuz, ustaca ışıltı sağlayan, temiz ikinci bir cilt yaratıyor. Eğer bu mükemmel görünüme sahip olmak istiyorsanız, tüm yüzünüze hafif ışıltı katan ürünlerden seçmelisiniz.Uygulama tüyosu: Bu ışıltılı formüllü ürünler hafif renkli nemlendiriciler ve yüz kremleri gibi yumuşak bir etkiye sahiptir. Ayrıca süper kapatıcı karışımlara ihtiyacınız kalmaz. Yine bu formüldeki ışıltılı fondötenlerden birini seçiyorsanız daha dikkatli olmanız gerekli. Yansıtıcı özellikteki toz pudrayı elmacık kemikleri ve burun kemeri gibi yüzünüzdeki yüksek noktalarda, kuru sünger yardımıyla uygulayın.Dingin, eşit tonda bir tenKoruyucular, güneş koruyucular ve arındırıcılar; Tahriş etmeyen formülleri ve zararlı içeriklerinden uzak olanları tercih edin. Yeşil çay gibi bitkisel içerikli ürünler, enflamasyonu azaltır. Fakat mineral makyaj yüzdeki kızarıklıklar için muhteşem bir seçim olabilir.Uygulama tüyosu: Küçük bir miktarı tüm yüzünüze uygulayın. Parmaklarınızı kullanarak makyaj yapmaya geçmeden önce ellerinizin temiz olmasına özen gösterin. Bu adım, özellikle cildiniz en küçük bir şey karşısında tahriş oluyorsa çok önemlidir. Kısacası, fırçalarınızı ve süngerinizi haftada bir kez mutlaka dezenfekte edin. Cilt temizleyici ürünler konusunda da hassas davranın.Hatalardan sakınınAşağıdaki basit önlemleri aklınızdan çıkartmazsanız, çoğu kişinin fondöten uygularken yaptığı hataları yapmazsınız.Yanlış gölge: Belki daha önce binlerce kez duymuşsunuzdur; çene kemiği boyunca fondöten uygulayın, ardından cildinizde nasıl durduğunu görmek için doğal ışıkta kontrol edin. Peki yanlışı nasıl mı yaparsınız? Bazı günler cildin doğal yağları cilt renginizi gölgelendirebilir. Mağazada yüzünüze bir örnek sürün ve sonuca bir saat sonra bakın. Ya da bazı markaların deneme ürünlerinden alıp evde temiz cildinizde deneyin.Toz kümesi: Eğer cildiniz hep yağlı ya da parlak görünüyorsa, pudradan ziyade yağı emen kurutma kağıtlarından kullanın. Daha sağlıklı bir görünüm elde edersiniz.Sıkıştırılmış uygulamalar: Allık, likit ya da krem fondöten gibi pudralı ürünler kullanıyorsanız, pudra pigmentler nem oranı fazla olan noktalarda, lekelerin üzerinde birikecek, çizgi çizgi bir görünüm verecektir. Bekletmeden uygulama yapmalısınız.