27 Kasım 2012 Salı

Bu ay bahçeye neler yapmalı?

Bazı bitkilerin budanma, bazı fidanların ekilme zamanı geldi bile...
Mart ayında bahçe bakımı...Kış aylarında bitkileri korumak için toprağa serilen saman, turba, bitki yapraklarından oluşan örtüler son kez yenilenmelidir. Sonbaharda yada kış boyunca tohum olarak ekilen bitkilerin yerlerine dikilmesine de Mart ayında başlanır.Tırmanıcı bitkilerin sarıldıkları yerlerdeki bağlar, bağlantı yerleri elden geçirilir. Ayın sonuna doğru sardunyaların ve öbür çok yıllık bitkilerin saksıları bol gübreli yeni çürük toprağı kullanılarak değiştirilir. Bitkiler don olayından zarar görmüşlerse yenilenirler.Morsalkım bitkisi budanır. Mart ayında fazla nemini kaybetmeye başlayan toprağın tava gelmesi ile üzerinde her türlü derin işleme veya çapa işlemi yapılabilir. Bitkilerin yıllık gübre ihtiyacının ilk yarısı bu dönemden itibaren Nisan sonuna kadar verilmelidir.Kullanılacak organik gübrenin yanında metrekareye 30 gr. gelecek şekilde yapay kompoze gübrenin toprağa saçılıp hafif bir çapa ile toprakla karışmasını sağlamak ve sulamak, verilecek organik gübrenin besince takviye edilmesi açısından faydalı olacaktır.

Yaza hazırlık liposuction

Prof. Dr. Sıdıka Kurul, yaza ince girmek isteyenler için liposuctionı anlatıyor.
İnsan vücudundaki yağ hücresi sayısı sabittir, yani ergenlikten sonra yağ hücrelerinin sayısında artma olmaz,buna karşın yağ hücrelerinin hacmi genişler ve bu da vücudun bazı bölgelerinde sınırlı yağ birikimi veya genel olarak kilo artışı ile sonuçlanır. Gençler: Yapısal olarak her iki cinste de bedenin bazı bölgelerinde yağ toplanması sık karşılaşılan bir durumdur. Özellikle genç bayanlarda bacakların dış tarafında ve/veya kalçada, dizlerin iç tarafında, çene altında bu tür yağlı bölgeler yakınmalara yol açar.Erişkinler: Yaşın ilerlemesine paralel olarak , her iki cinste beslenme alışkanlığı ve yaşam biçimi bedende değişikliklere sebep olur. Özellikle kadınlarda gebelik, değişik derecelerde kilo alınmasına ve vücudun bazı bölgelerinde – karın, kalça, mons pubis (venüs tepesi), bacak ve diz iç yanları, çene altı vb -yağ toplanmasına ya da sınırlı sarkmalara yol açar.Orta yaşlılar: Bu grupta sınırlı yağ toplanması çoğu kez derinin de gevşemesi ve kısmen sarkması ile birliktedir. Sıklıkla bacak ve kol iç yanları,bacak alt bölümünde diz üstünde deri sarkıklığı ile birlikte yağlanma ve gövdede arka koltuk altı çizgisinde sütyen üzerine taşar görünümde yağ birikintileri çoğu kez kaçınılmazdır. Karında yağlanma ve sarkmaya çoğu kez mons pubisin(venüs tepesi) belirginliği eşlik eder, mons pubis belirginliği kadınların çoğunu - özellikle mayo giydikleri zaman - rahatsız eder. Her üç durumda da uygun diyet, egzersiz, düzenli bir yaşam tarzı ve bazı medikal estetik müdahalelere rağmen düzelme olmaz ve bazı kişilerde bu bölgelerdeki inatçı yağ birikimi ve/veya sarkma, fazla yağlanma , vücut konturlarında bozulmaya, dolayısıyla kişinin yaşamını olumsuz etkilemeye başlar. Liposuction nedir ?Liposuction, inatçı yağ birikimlerinin vakumla emilerek,vücuttan yağların uzaklaştırıldığı bir ameliyattır. Kesinlikle bir zayıflama ameliyatı değil, bir vücut kontur düzeltme ameliyatıdır. Hacmi artmış, diyet ve egzersize dirençli yağ dokusu ameliyat ile vücuttan uzaklaştırılırken, mevcut yağ hücrelerinin sayısı da azaltılmış olur. Kullanılan kanüller ve vakum cihazlarındaki gelişmeler ile çene altı, yanaklar , boyun, kol üst iç yanı, memeler, göğüs, karın, bel kalça, uyluk, diz iç yanı, bacak ve topuk gibi vücudun hemen hemen her bölgesindeki inatçı yağ birikimlerinin vakumla alınması mümkün hale gelmiştir. Liposuction, diğer vücut kontur düzeltme ameliyatlarında tamamlayıcı işlem olarak da kullanılmaktadır . Liposuction “vakumla fazla, inatçı yağların alınması” yöntemini tanımlayan işlemin genel adıdır . Hastadaki duruma göre çeşitli modifikasyonlar uygulanabilir .Bu tekniklere değişik isimler verilmekle birlikte işlem aslında Iiposuction’dır . Son 10 yıl içinde geliştirilen yüzeyel liposuction yada liposculpture adı verilen yöntemle hem kontur bozukluğuna sebep olan yağ birikimleri giderilebilmekte hem de deri sarkıklıklarının düzeltilmesi ve inatçı selülitlerin yok edilmesinde kesin sonuç alınabilmektedir. Son zamanlarda basında ağrısız, kansız , anestezisiz, izsiz ameliyatlar olarak sunulan ve liposhaping, liposhaving olarak isimlendirilen müdahaleler, 10 yıldır plastik cerrahlar tarafından lokal anestezi ile uygulanan ”yüzeyel Iiposuction ya da liposculpture" yönteminden başka bir şey değildir. Liposuction ameliyatı, kurallarına uygun olarak ve ameliyathane koşullarında mutlaka bir plastik cerrah tarafından yapılmalıdır.Günümüzde Iiposuction, oturmuş, kabul görmüş ve klasik ders kitaplarına girmiş bir yöntemdir ve vücut kontur düzeltilmesinde vazgeçilmez bir ameliyattır. Usulüne uygun (doğru hasta seçimi, hastahane koşulları, doğru teknik uygulama ) olarak yapılan liposuction, emniyet sınırı aşılmadığı takdirde, herhangi bir riski olmayan bir ameliyattır. Günümüzde emniyet sınırı 2.5 litre olarak kabul edilmektedir. Daha fazla miktar da alınabilir. O zaman ameliyat 3-6 aylık aralarla seanslar halinde yapılabilir ya da hastanın sıvı ve elektrolit dengesini tamamlayacak önlemler alınarak tek seansta yapılabilir. Kan nakli gerekli olabilir . Ameliyat nerede yapılır?Liposuction işlemi, hastahane koşullarında ameliyathanede yapılır.Anestezi tipi: Alınacak yağ miktarına bağlıdır, lokal anestezi, sedasyon (damar içine sakinleştirici ilaç verilmesi) veya genel anestezi altında yapılabilir. Ameliyat: Ameliyat vakum uygulanacak bölgelerin durumuna göre 1-2.5 saat arasında sürer. Ameliyatın genişliğine bağlı olarak aynı gün eve çıkmak mümkündür. Ameliyatın başlangıcında işlemin uygulanacağı bölgeye özel bir sıvı enjekte edilir . Daha sonra bu bölge üzerine veya yakınına yapılan kesilerden ( 5 mm. uzunluğunda) 2-6 mm. çapındaki kanül adı verilen metal borular deri altı tabakası içine sokulur ve vakum cihazına bağlıdır. Vakum cihazı çalıştırılır, istenilen vücut konturu ve düzgün bir cilt yüzeyi sağlanıncaya kadar yağların emilme işlemi devam eder . Arzu edilen sonuca ulaşıldığı zaman kanül çıkarılır,ameliyat kesileri dikilir veya şeffaf flaster ile kapatılır. Ameliyat sonunda vakum uygulanmış alanlara özel bandaj uygulanır ve hastaya korse giydirilir.Ameliyat sonrası: Alınan yağ miktarına bağlı olarak hasta aynı gün evine gidebilir veya 1-2 gece hastahanede kalması gerekebilir. Ameliyat sonrası genellikle rahat geçer. Ağrı hissedilmez. 6-7 gün sonra korse ve özel bandaj çıkarılır.Korse yeniden giydirilir. Hasta korse giymeğe 6 hafta devam eder. 3. haftadan sonra gece yatarken korsesini çıkartabilir. Ameliyat sonrası ilk 6 haftalık dönemde korsesiz ayağa kalkılmaması uygundur. Vakum uygulanmış alanlarda morumsu renk değişiklikleri olabilir. Şişlik, karıncalanma ve yanma hissi olabilir. Bunlar 3 hafta içinde kendiliğinden kaybolur. Ameliyat yara izleri de 2-6 ay içinde belli belirsiz hale gelir. İyi seçilmiş hastada ve iyi uygulanan teknikle kalıcı sonuç sağlanır. Liposuction ameliyatının riskleri: Liposuction ameliyatı plastik cerrahi alanında son 20 yıl içindeki en iyi buluşlardan biridir. Uygun ortamda, seçilmiş hastaya, kurallarına uygun olarak uzman bir plastik cerrah tarafından yapıldığı takdirde liposuction riski olmayan bir ameliyattır. Ameliyat kesilerine bağlı izler önemsizdir. Liposuction yapılmış bölgede deride düzensizlik veya sarkma yanlış hasta seçimine veya tekniğin doğru uygulanmamasına bağlıdır.Prof. Dr. Sıdıka KurulPlastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Yıldızposta Caddesi, Ayyıldız Sitesi, A Blok, 30/6 , Gayrettepe, İstanbulTel :02122885000e-mail skurul@estet.net skurul@istanbul.edu.tr www.estet.net

26 Kasım 2012 Pazartesi

Annemle babamı nasıl çıldırtırım?

Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul, çocuklarının soruları ve davranışlarıyla kendilerini çıldırttığını söyleyen aileleri uyardı: Anlayışlı olun! ..
Her çocuk sorduğu ilginç sorular ya da edindiği birtakım alışkanlıklar nedeniyle, zaman zaman ebeveynlerini çıldırmanın eşiğine getirebilir. Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul; bu durumu yaşayan anne-babalardan gelen soruları yanıtladı ve çocukların aileleri çileden çıkaran davranışlarıyla başa çıkmanın yollarını açıkladı: * Oğlum her gece altını ıslatıyor. Bu durumu engellemek için ne yapabilirim? Gece işemelerinin 4 yaşından itibaren ortadan kalkması beklenir. Ancak bazı çocuklarda bu sorun ilkokula kadar sürebilir. Çocuk ilkokuldan sonra da gece altını ıslatıyorsa, ortada bir problem vardır. Çocuğun altını ıslatması, psikolojik sorunlara bağlanır. Bunun ne zamandır devam ettiği ve ne şekilde olduğu önemlidir. Doğduğundan beri altını ıslatan bir çocuk ile 3 yaşında altını ıslatmayı bırakmış ama sonra tekrar başlamış bir çocuk arasında fark vardır. Kardeş doğumu, yakınlardan birinin hastalığı ya da ölümü, gece korkuları, ruhsal sıkıntılar, idrar yollarındaki taş, idrar yolu iltihabı ya da gece uykusunda geçirilen epilepsi nöbeti; çocuğun altını ıslatmasına neden olabilir. Çocuk altını bilerek ve isteyerek ıslatmaz! O yüzden onu cezalandırmak, tehdit etmek veya aşağılamak sonuç vermez. Onu engel olamadığı bu durum karşısında aşağılarsanız, kendine güvenini kaybedecektir. Bunun yerine bazı önlemler almayı deneyin. Çocuğunuza gece yatmadan önce sıvı vermeyin. Yatmadan önce ve yattıktan bir saat sonra tuvalete girmesini sağlayın. Gerekirse sabaha karşı, onu bir kez daha tuvalete götürün. Bütün bu önlemler işe yaramazsa, çocuğunuzu doktora götürün. Ortada fiziksel bir neden yokken altını ıslatıyorsa, bir psikiyatristten yardım alması gerekebilir. ONA MASAL OKUYUN * Çocuğum çok geç yatıyor ve yeterince uyumuyor. Bu konuda ne yapabilirim? Çocukların uyku sorunu yaşamalarının tek sorumlusu ailenin davranışlarıdır. Uyku saati çocuklara kazandırılması gereken ilk alışkanlıktır. Büyüme hormonları uykuda çalışır yani uyku çocuk için çok önemlidir. Bu nedenle onun bir uyku düzeni edinmesini sağlayın. Anne çocuğa, "Git, yat. Uyku saatin geldi" dediğinde, baba biraz daha oturmasına izin verirse çocuğun bütün programı bozulur. Çocuğun uykusunun kaçmasına izin vermeyin. Özellikle babalara, çocukları yatarken onlara masal okumalarını tavsiye ediyorum. Çocukların doğumdan sonra sık gözlenen gece uyanmaları, bir-iki yaşından sonra azalarak devam edebilir. 3 yaşından sonra ise, çocuk gece bir ya da iki kez uyanabilir ve normalde tekrar uyuması beklenir. Tekrar uyuyamayan çocuğa, masal okumakta yarar vardır. Uyku düzeni bozuk olan çocuk, ertesi gün sinirli ve huysuz olur. Bu nedenle bir uzmandan yardım alması gerekir. Uzman ilaç öneriyorsa bu konuda çekimser davranmayın. Çocuğunuzun uyku sorunu 3 aydır sürüyorsa, bu sorunu çözme vaktiniz gelmiş de geçiyordur. TELEVİZYON SAATİ OLSUN * Kızımı televizyon başından alamıyorum. Ne yapabilirim? Televizyon bağımlılığının en büyük göstergesi; çocuğun vaktinin çoğunu televizyon karşısında geçirmesi ve televizyon seyretmesi engellendiğinde huzursuzluk yapmasıdır. Aileler, televizyon seyretmesine engel olmadıkları sürece, televizyonun çocuklarının yaşantısında ne kadar önemli bir yeri olduğunu fark edemiyor, fark ettiklerinde ise çok geç kalmış oluyorlar. Çocuğun televizyon izleme saatlerinin önceden belirlenmesi gerekir. Onun, bu saatler dışında başka şeylerle ilgilenmesi sağlanmalıdır. Oyuncakları ile oynamak, ebeveynlerinin ona masal okumaları ya da birlikte resim yapmak çocuğa sunulacak alternatifler arasında yer alabilir. Anne-babalar meşgul olduklarında, çocuğu televizyon karşısında unutmamalıdır. Çocuğunuzun televizyon bağımlısı olmasını engellemek için ona hayat boyu edineceği alışkanlıklar kazandırın ve televizyon seyretme saatlerini sınırlayın. Sadece belirli programları izlemesine izin verin ve sonra televizyonu kapatın. EVE ABUR CUBUR ALMAYIN * Çocuğum sağlıklı beslenmiyor. Sürekli abur cubur yiyor. Onu bu alışkanlığından nasıl vazgeçirebilirim? Zayıf çocuklar ne kadar sağlıksız görünüyorlarsa, kilolu çocuklar da o kadar sağlıksızdır. Kilolu çocukların ileride kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Çocukları abur cubura yönlendiren en önemli neden; televizyon ve reklamlardır. Çocuğunuza normal yemek saatlerinde sağlıklı yemek yeme alışkanlığı kazandırın. Haftada sadece bir ya da iki gün abur cubur yemesine izin verin. Genel olarak eve abur cubur alınmıyorsa, zaten çocuk bu alışkanlığı edinmez. Esra Tüzün, Sabah

İster abajur, ister sarkıt...

Aydınlatmanızı istediğiniz tarzda kendiniz tasarlayıp, kendiniz yapabilirsiniz...
Bunu yapabilirsiniz;Eski abajurunuzun ayak kısmını saklayın ve artık yünlerden onun için yepyeni bir şapka tasarlayın. Malzemeler: Yün, cam şişe, şeffaflaşan yapıştırıcı, dantel ya da kurdele, boncuk, boncuk yapıştırıcı, makas, eldiven, streç film ve folyo, makas, kalın tel. • Abajurunuzun şapka genişliğine uygun çapta bir cam şişe bulun. Şişenin üzerine, bir kaç kat mutfak folyosu dolayın. Yapıştırıcınızı genişçe bir kabın içerisine dökün. Az miktarda sulandırın. Kullanacağınız yünü sulandırılmış tutkal içine batırın. Yün iyice tutkalı emdikten sonra, şişenin etrafına dolayın. Arzu ederseniz yün katları arasına sıcak silikon ve silikon tabancası yardımıyla boncuklar yapıştırın. Başlık tamamıyla serleşip kuruyana kadar 2 ya da 3 gün bekleyin. Başlığı cam şişeden çıkartın.• Başlığın alt kısmına çift kat naylon iplikle boncuk sarkıtlar yapın.• Başlığın alt ve üst kısmına dantel, fisto ya da kurdeleyi yapıştırın. Kalın bir teli bükerek abajur ampulüne oturacak bölümü hazırlayın. Telin orta bölümünü bükerek bir daire oluşturun. Telin iki ucunu başlığın kenarlarına iterek geçirip sabitleyin. Ya da bunu;Odanız için çok şık, çok basit, ama bir o kadar özel bir aydınlatma yapmak istiyorsanız, Japon fenerleri üzerine yaptığımız uygulama tam size göre. Beğendiğiniz renkte 3 Japon feneri satın alarak işe başlamanız yeterli. Malzemeler: Japon feneri, 3 renk kurdele, krepon kağıdı, makas, yapıştırıcı. • Arzu ettiğiniz büyüklükte bir daireyi kartondan keserek şablon hazırlayın. Şablonu; birkaç kat üst üste serilmiş krepon kağıdı üzerine koyarak kesin. • Bu sayede renkgarenk daireler hazırlayın. • Japon fenerinin içine kalıp oluşturan tel aksamı takın ve kağıdı gerdirerek topları oluşturun. Hazırladığınız minik daireleri yapıştırıcı kullanarak fenerin üzerine sabitleyin. Üç feneri de tamamladıktan sonra aydınlatmanızı kullanabilirsiniz. Öneri 1:Krepon kağıdından hazırladığınız dairelerin bir kaçını üst üste yapıştırarak daha canlı renklerde daireler oluşturabilirsiniz. Öneri 2:Fenerleri kurdele yardımıyla elektrik kablosuna bağlarsanız daha dekoratif görünürler.

Türk kadınları yatakta mutsuz!

14 ülkede yapılan cinsellik ve modern kadın araştırmasının sonuçlarına göre dünyada cinsel yaşamından en az memnun olan kadınlar, Türk kadınları.
Avrupa Cinsel Tıp Derneği’nin Viyana’da yapılan yıllık konferansında, cinsellik ve modern kadın araştırmasının sonuçları da açıklandı. Araştırmaya göre Türk kadınlarının sadece yüzde 32’si cinsel yaşamlarından "çok memnun". Bu oran dünyadaki kadınlarda yüzde 41 olarak saptandı.Bayer tarafından 14 farklı ülkede 18 yaş üzerindeki 14 bin kadın üzerinde gerçekleştirilen araştırma, dünya kadınlarının yüzde 85’inin kendiliğinden gelişen bir cinselliği tercih ettiğini ortaya koydu. Kadınlar kuaförden randevu alır gibi cinsel yaşamının programlamasını istemiyor.Cinsellik ve Modern Kadın Araştırması’na göre dünyadaki kadınların yüzde 43’ü, "cinselliğin yaşamlarında çok önemli olduğuna" inanıyor.Kadınların dünyada yüzde 59’u, Türkiye’de ise yüzde 29’u cinselliği, "ilişkilerini güçlendiren bir öğe" olarak görüyor.Türk kadınları cinsellikle ilgili bilgiler konusunda gerideAraştırmaya göre, Türk kadınları cinsellik konusundaki bazı gelişmelerden dünyadaki hemcinslerine göre daha az haberdar.Araştırmada kadınlara, sertleşme tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliği konusundaki görüşleri de soruldu. Örneğin Türk kadınlarının yüzde 89’u erkeklerdeki sertleşme probleminin tedavisinde kullanılan ilaçları bilmiyor. Oysa dünyadaki kadınların yüzde 58’i bu ilaçlardan haberdar.Araştırmanın en ilginç yönlerinden birisi, Suudi Arabistanlı kadınlarla ilgili. Suudi kadınların yüzde 93’ü, erkeklerdeki sertleşme sorununun tedavisinde kullanılan ilaçlar hakkında bilgi sahibi.Türkiye’de ise sertleşmenin tedavisine yönelik ilaçlardan haberdar olan kadınların yarısı ilaçların etkili olduğunu düşünüyor.

Sırt ağrısından kurtulmanın yolları

Uygun vücut pozisyonu sağlamak ve düzenli olarak egzersiz yapmak omurganın bozulmasını önlemeye yardım edebilir ve bu bozulmanın etkilerini azaltabilir.
Herhangi bir tedavi gerekirse, cerrahi olmayan bir yaklaşım çoğunlukla başarılıdır. Sırtınız en iyisini hak ediyor! Sık aralıklarla durup gerinmek, sırtınıza iyi gelir ve uzun vadede daha çok iş yapmış olursunuz. Gerilirken sırtınızı arkaya eğmekten kaçının. Sırtınızı düz tutmak için dizlerinizi kırın. Tüm yük kaldırma ve taşıma işlerinde yere sağlam basın. Kayma ve ani hareketler sırtın incinmesine neden olabilir. Yük indirirken dikkat edin Platformlardan, araçlardan vb. yük indirirken merdiven kullanın; inerken de ellerinizle kendinizi alçaltıp ayaklarınızı yere yaklaştırın. Atlamayın. Sırtınızı kullanmanızı gerektiren bir iş mi yapacaksınız?Forma girin. Forma girebilmek için acele etmeyin ve sırtı koruma tekniklerini uygulayın. Sırtınızdaki zorlanmayı azaltmak için dizlerinizi iyice bükün. Bu, tehlikeli bir iştir. Düşen cisimleri yakalamanız gerektiğinde dizlerinizi bükülü tutun, sırtınız düz olsun ve sıkıca yere basın. Koltuğunuzu, pedallara rahatça basabileceğiniz şekilde ayarlayın. Dizlerinizi kalçanızla aynı seviyede tutun. İşi ve zorlanmayı azaltmak için yük asansörleri, kaldıraçlar, el arabaları, tekerlekli krikolar vb. kullanın. Acil durumda ne yapılması gerekir? Birinin kafasına, boynuna veya sırtına gelen ciddi bir darbe veya burkulma, omurga veya boyun kırıklarına neden olabilir. Kırık işaretleri Göğüs kafesi veya karın boyunca veya bacaklara doğru giden ciddi ağrı Kas spazmları Yaralanma bölgesinin aşağısında zayıflık veya uyuşma Acilen tıbbi yardım çağırın. 1-1-2 yi arayın. Yaralanan kişinin hareket etmesini engelleyin. Bunun için örneğin, gövdesinin ve boynunun yanlarına katlanmış battaniye veya havlular yerleştirin. Yaralanan kişiyi hareket ettirmeyin veya -yangından kaçmak gibi, kesinlikle gerekli bir durum olmadıkça- hareket etmemesini isteyin. Yaralıyı taşımak zorundaysanız, sırtını ve boynunu hareket edemeyecek şekilde sabitleyin. İlk yardımcı sertifikanız varsa, solunumun durması, kanama ve şok için ilk yardımı siz yapın. İlk yardım işlemleri, tıbbi tedavi yerini tutmaz. Acil bir durumda mümkün olduğunca çabuk tıbbi yardım çağırın.Opr. Dr. Kerem BIKMAZ (İstanbul Cerrahi Hastanesi)

Jim Carrey

Son olarak “Aman Tanrım”la hayranlarının gönlünü fetheden Hollywood’un ünlü komedyeni Jim Carrey “Maske” ve “Hayvan Dedektifi” gibi filmleriyle adını tün dünyaya duyurmuş, başarılı bir oyuncudur.
17 ocak 1962 tarihinde Percy ve Kathleen Carrey’nin dört çocuğunun en küçüğü olarak dünyaya gelen Jim çocukluk yıllarından itibaren izleyici bulduğu her yerde oyunculuk yeteneğini kanıtlama çabasına girer. Sanatçı 10 yaşındayken “Carol Burnett Show”a CV’sini yollar. Ortaokuldayken ders çıkışlarında arkadaşlarına stand-up şovlar yapan Jim’in huzurlu yaşamı ergenlik yıllarının başında ailesinin Toronto’da bir varoş bölgesine taşınmak zorunda kalmasıyla trajik bir hal almaya başlar. Aile üyeleri taşındıkları bu yeni şehirde bir tekerlek fabrikasında çeşitli işlere girerler. Jim’in hergün okuldan çıkıp orada sekiz saat çalışmak zorunda kalması ünlü aktörün okul durumunu ve psikolojisini olumsuz yönde etkiler. Bir süre sonra işlerinden ayrılan aile üyeleri daha önce yaşadıkları Toronto’ya dönmeden önce bir karavana taşınır ve uzun bir süre orada yaşarlar. Yaşadığı tüm bu olumsuzluklara aldırmamaya çalışan Carrey oyunculuk yeteneğini komedi klüplerinde sergilemey karar verir ve yaşadığı bölgenin en iyi komedi klüplerinden birinde iş bulur. Sanatçı 1979 yılında Los Angeles’a taşınır. “The Comedy Store”da sergilediği bir gecelik performansı sırasında ünlü komedyen Rodney Dangerfield tarafından keşfedilen Carrey klüple bir anlaşma imzalar ve orada çalıştığı dönem içinde klüpte garsonluk yapan Melissa Womer ile evlenir. İlerki yıllarda çiftin Jane adını verdikleri bir kızları olur. İkili bir süre sonra yollarını ayırmaya karar verir ve Jim kendisi gibi oyuncu olan Lauren Holly ile hayatını birleştirir. Ünlü aktörü tüm dünyaya tanıtan dizi 1990’da rol aldığı “In Living Color”dır. Carrey 1994 yılında rol aldığı “Ace Ventura: Pet Detective” filminde canlandırdığı kendine özgü bir espri anlayışı olan ve kayıp bir yunusun peşine düşen hayvan dedektifini canlandırdığı Ace Ventura karakteriyle kitleleri kahkahaya boğmayı başarır. 1994’te ünlü oyuncu Cameron Diaz’la birlikte rol aldığı “The Mask” ve “Dumb & Dumber” filmleri ile ününe ün katar. Jim Carrey 1995’te “Batman Forever”da, 1996’da ilk büyük çıkışı olan “Pet Dedective” filminin ikinci bölümü olan “Ace Ventura: When Nature Calls”da ve 1997’de “Liar Liar”da rol aldıktan sonra Peter Weir’in yönettiği “The Truman Show”da hayatının bir TV programında seyredildiğini keşfeden saf bir satıcıyı canlandırdığı performansıyla Altın Küre ödülüne layık görülür.Jim aykırı komedyen Andy Kaufman’ın hayatının anlatıldığı “Man On The Moon” adlı filmde Kaufman’I canlandırmak için adeta kendini rolüne kaptırarak bir süre ünlü komedyen gibi yaşar. 1999 yılında çekilen film Carrey’nin performansıyla bir hayli ses getirir ve Jim o yıl tekrar Altın Küre’yi kucaklar. Carrey 2000 yılında Hollywood’un güzel yıldızı Renee Zellweger ile birlikte Farrelly kardeşlerin yönettiği “Me, Myself & Irene” de rol alır. Filmin çekimlerinden sonra Zellweger ve Carrey aşk yaşadıklarını tüm kamuoyuna duyurur. Ünlü komedyen daha sonra ünlü yönetmen Ron Howard’ın yönettiği “How the Grinch Stole Christmas”la küçük büyük herkesin hayranlığını kazanır. Carrey son olarak ülkemizde de büyük beğeniyle izlenen “Bruce Almighty” (Aman Tanrım” filmiyle kitleleri bir kez daha kendisine hayran bırakır. Bunları biliyor muydunuz?-16 yaşında okulu bıraktı-“Me, Myself&Irene”in çekimleri sırasında film ekibiyle birlikte “Phish” adlı grubun çıktığı özel bir müzik şovuna katılarak grupla birlikte iki şarkı seslendirdi. -1997 yılında İngiliz “Empire” dergisi tarafından oluşturulan “Tüm Zamanların En İyi 100 Film Yıldızı” listesinde 54. sırada yer aldı. -1997 yılında “People” dergisi tarafından “Dünyanın En Güzel 50 Kişisi” listesine seçildi. -“The Comedy Store” adlı komedi klübünün 20. Yıldönümü özel şovuna sadece cinsel organını örten bir kıyafetle katıldı. -1998 yılında konserlerinden birinde dünyaca ünlü şarkıcı Elton John’a bir parçasında eşlik etti. -Ünlü olmadığı dönemlerde bir gün kendisine 20 milyon dolarlık bir çek yazdı ve “Baş Belası” filminden buna yakın bir para kazanıncaya kadar bu çeki cüzdanından çıkartmadı -1999 yılında “Man on the Moon” filminde canlandırdığı Andy Kaufman ile aynı gün doğdu. -2001 yılına kadar toplam dokuz MTV ödülüne layık görüldü. Bu, şimdiye kadar hiçbir oyuncunun erişemediği bir rakam. -Kanada vatandaşı olan Jim, 2001 yılında Amerikan vatandaşlığı da almak istediğini açıkladı. -İlk stand-up şovunda “Maske”de giydiğine benzeyen sarı bir kostümle sahneye çıktı. -İlk eşi Melissa Womer’dan Jane Erin adında bir kız çocuğuna sahip.Çeviri ve derleme: Elif Akbaş