25 Kasım 2012 Pazar

Doğum kontrol yöntemleri

Doğum kontrol hapları, minihap, rahim içi araç (RİA), depo-provera ve sterilizasyon (tüplerin bağlanması) hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz?
Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İbrahim Sözen, doğum kontrol yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.DOĞUM KONTROL HAPLARIDoğum kontrol hapları bebeklerini emziren kadınların sütlerinin gelmesini başlangıçta miktar ve kalite yönünden olumsuz etkileyebilir. Günümüzde kullanılan düşük hormon dozlu haplarda bu etki daha da azdır. Hap kullanan kadınların süt verim süreleri bu hapları kullanmayan kadınlara göre daha kısa olarak tesbit edilmiştir. Buna karşın doğum kontrol hapı kullanan annelerinden süt emen bebekler üzerinde hastalık, zeka veya psikolojik bozukluk açısından hiçbir olumsuz etkiye rastlanılmamıştır.Halk arasında anne sütüyle emzirmenin bir çeşit doğum kontrol yöntemi olduğu bilimsel olarak da kanıtlanmış bir doğrudur. Ancak bu koruyuculuk sadece tam emziren, yani düzenli aralıklarla (4-6 saatte bir) gece dahil emziren ve bebeklerine ek besin vermeyen annelerde ve ilk 6 ay için geçerlidir. Bu koşullarda emzirmenin gebeliğe karşı koruyuculuğu doğum kontrol haplarınınkine (% 98) yaklaşmaktadır. En güvenilir koruyuculuk yukarda sözü edilen koşullarda emzirmenin ilk 10 haftasında görülür. Bebeğin emme gücünün ve sıklığının azalması emzirmenin koruyuculuk etkisini azaltır.Doğum sonrası kullanılacak doğum kontrol haplarının düşük doz östrojen (20 microgram) içeren olmasına dikkat edilmelidir. Emziren kadınlar bu haplara doğumu izleyen 6. haftadan sonra, emzirmeyen kadınlar ise 3. haftadan sonra başlayabilirler. Emziren kadınlarda doğum kontrol haplarının alımından sonra süt miktarında önemli bir azalma görülürse, başka bir korunma yöntemine geçmek düşünülmelidir. 35 yaşın üzerinde sigara içen hanımlarda bu hapları olası yan etkileri nedeniyle kullanmamaktayız. 12 haftadan önce gerçekleşen düşük veya gebelik sonlandırmasından hemen sonra, daha büyük gebeliklerin düşük ve sonlandırılmasından da 2 hafta sonra doğum kontrol haplarına başlanabilir. Bu haplar yumurtalık ve rahim kanserine karşı koruyucu özelliktedirler.MİNİHAPBunlar sadece progesteron hormonu içerip diğer doğum kontrol haplarında bulunan östrojen hormonu içermeyen doğum kontrol haplarıdır. Bu haplar özellikle bebeklerini emziren anneler için idealdir. Çünkü diğer doğum kontrol haplarında görülmesi olası olan süt miktarında azalma gibi bir yan etkiye sahip değildirler. Tam tersi az da olsa anne sütünün daha uzun süre verilmesini sağlayıcı bir etkisi olduğu saptanmıştır. Bu hapların gebeliğe karşı koruyucu olabilmesi için her gün mutlaka aynı satte alınması gerekir. Bu haplar ülkemizde şu an için üretilmemektedir.RAHİM İÇİ ARAÇ (RİA)Günümüzde kullanılan RİA’lar T şeklinde ve üstünde bakır içeren bir yapıdadır. Bu küçük ve elastiki araç rutin bir jinekolojik muayene sırasında ağrısız bir şekilde rahime yerleştirilir. 10 yıl süreyle rahim içinde kalabilir. Burada yarattığı ortam, hem spermleri öldürücü hem de eğer sperm yumurta ile birleşmişse, oluşan embriyonun rahime tutunmasını engelleyici niteliktedir. Bu şekilde gebeliğe karşı koruma sağlar. Bunların daha yeni piyasaya çıkan bir türü hormon salgılayan RİA’lardır. Bunların ek avantajı adet kanamaları sırasında kaybedilen kan miktarını azaltmasıdır. Hormon salgılayan RİA 5 yıl rahimde kalabilir. RİA’ların gebeliğe karşı koruyuculuğu % 97 civarındadır. Doğumu izleyen 6. haftadan itibaren takılabilir. % 10-15 civarında vakada ağrı veya kanama artması veya düzensizliği gibi yakınmalar nedeniyle ilk yıl içinde çıkartılma oranı vardır.DEPO-PROVERAProgesteron hormonu içeren ve 3 ayda bir kastan yapılan bir enjeksiyon (iğne) olan depo-provera gebeliğe karşı % 99’a varan bir koruma sağlar. Emzirme sırasında emzirmeye olumsuz etkisi olmadığından rahatlıkla kullanılabilir. Doğumu izleyen 3. günden itibaren verilebilir. Hergün hap almayı unutan bayanlar için idealdir. 35 yaşın üzerinde sigara içen bayanlarda da östrojen içeren doğum kontrol hapları kullanılmadığından, depo-provera kullanımı önerilmektedir. Nadiren bazı kadınlarda düzensiz adet kanamasına neden olur. Ancak bu genellikle kullanımın sadece ilk yılında görülür. Uzun vadede adet kanamaları depo-provera’nın kullanıldığı süre içinde geçici olarak kesilir. Bu tehlikeli bir durum değildir, tam tersine birçok bayan için adet kanamalarından geçici olarak kurtulmak tercih edilen bir durumdur.STERİLİZASYON (TÜPLERİN BAĞLANMASI)Gebeliğe karşı % 97- 99 koruyucu olan bu yöntemde bir küçük operasyon ile hastanın tüpleri sperm ve yumurtayı içinden geçiremez duruma getirilir. Bu geriye dönüşü çok olanaklı olmayan kesin bir çözümdür. Bu nedenle bu yöntem başvurmadan önce çok iyi düşünmek gerekir. Genellikle 30 yaşın üzerinde ve istediği çocuk sayısını tamamlamış bayanlar için önerilir. En başarılı olan şekli sezeryan ameliyatı sırasında ya da normal doğumu izleyen ilk 24 saat içinde yapılan tüpleri kesip bağlama yöntemidir. İlk 24 saat içinde yapılan yöntemde göbekbağının heme altından 3 cm eninde küçük bir kesi ile uygulanır. Alternatif olarak laporoskopik (küçük kesilerle kapalı ameliyat) yöntemle doğumu izleyen 6. haftadan itibaren tüpler yakılabilir veya bir klip uygulayarak sıkıştırılıp kapatılabilir. Klip yönteminin başarısı diğerlerine göre biraz daha azdır, ancak hastanın ileride kararını değiştirip tüplerini açtırmak istemesi durumunda yeniden gebe kalınması açısından en fazla şansa sahip olan yöntemdir.NTVMSNBC

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder