24 Kasım 2012 Cumartesi

Ercan Saatçi: Başarı, Türkiye’de hiçbir şey!

Ercan Saatçi ile; yapım ve yönetmenliğini, sunumunu yaptığı ‘Mucize Nağmeler’ programını, programın konseptini oluşturan Türk Sanat Müziği’ni konuştuk. Ve daha neler neler...
Bir ay boyunca her akşam Kral TV’de yayınlanacak olan, prodüktörlüğünü - yönetmenliğini ve program sunumunu Ercan Saatçi’nin yaptığı ‘Mucize Nağmeler’ programında; Türk Sanat Müziği’nin ölümsüz eserlerini, sevdiğimiz ünlü isimlerin yorumlarıyla dinleyeceğiz. Dinlerken, bazı şarkılara kendimizden geçerek eşlik ederken de; özümüz olan bu şarkıları nasıl özlediğimizi ve ruhumuzun nasıl da arındığını fark edeceğiz. İşte Ercan Saatçi ile ‘Mucize Nağmeler’ programını ve Türk Sanat Müziği’ni konuştuk. Ve daha neler neler...Daha önce sanatın farklı alanlarında yaptıklarıyla sevdiğimiz ünlü isimleri bir araya getirip ‘Mucize Nağmeler’ adında bir Türk Sanat Müziği çalışması yapmıştınız. Şimdi de bir ay boyunca bu konseptle yani Türk Sanat Müziği şarkılarıyla ekranlarımızda olacaksınız. Nerden çıktı böyle bir fikir? Nasıl gerçekleşti böyle bir proje?Bu konsept tamamen bana ait. Bu fikir, yaptığımız Mucize Nağmeler albümüyle ortaya çıkmıştı zaten. O albümle bu programın hiç bir farkı yok. Türk Sanat Müziği’nin; değişik sanat dallarındaki konuklarımızın, programımıza katılarak sürpriz yorumlarıyla yeni nesillere de sevdirilmesi ve algılatılması amacını da taşıyor bu proje.Programınıza katılan isimler arasında kimler var?FatihErkoç&Zuhal Olcay, Nurseli İdiz&Levent Kırca, İlhan Şeşen&Pakize Suda, Umut Akyürek&Şafak Sezer, Meyra&Tayfun Taliboğlu,Ufuk Yıldırım&Linet, Haluk Bilginer&Aşkın Nur Yengi, Mesut Yar&Emel Müftüoğlu, Oktay Kaynarca&Zara, Ragıp Savaş&Burcu Güneş,Işın Karaca&Emre Kınay, Ferda Anıl Yarkın&Kamuran Yarkın, Nükhet Duru, Selami Şahin, Niran Ünsal, Ayşegül Aldinç, Gülşen, Yavuz Bingöl, Hülya Avşar, Metin Şentürk, İzel , Grup 4 Yüz.Oooo! Değerli yorumcular ve farklı sanat dallarında popüler olmuş deneyimli sanatçılar; işin içinde sizin olmanız ve güzel şarkıların, fasılların, peşrevlerin olması nedeniyle kabul etmişlerdir sanırım bu programa katılmayı. Bizim bu programda yer almasını istediğimiz sanatçılar hangi tarzda olursa olsun sadece sanatlarıyla gündeme gelen sanatın asaletli tarafını benimseyen kişiler. Bu nedenle söyledikleri şarkılardan daha çok, programın naifliği daha önemli olmuştur gelmelerinde sanırım.Ünlü isimlerle yaptığınız bu canlı konserlerin çekimleri nasıl geçti? Ve kamera arkasında neler yaşandı? Anlatır mısınız biraz?Valla izlediğiniz gibi. Küçük bir prova, biraz sohbet ve kayıt. Hepsi bu.Bu programın yapımcılığı, yönetmenliği ve sunumu size ait. Sunumlarda rahat olduğunuzu gözlemledim. Hiç zorlanmadım. (Gülüyor)Bestecilik ve prodüktörlükten sonra sunuculuk yapmak... Sunuculuk bu formatın küçük bir parçası. Ha dersen ki programla ilgili olarak; sunuculuk mu yapımcılık mı? Ben bu programın yapımcısı olarak anılmayı yeğlerim.Sunumlarınız programın küçük bir parçası diyorsunuz ama ne de olsa yaptığınız işlerden farklı bir tecrübe... Yapımcılığını ve genel yönetmenliğini de yaptığınız bu programın ‘Sunuculuğu yapabilir miyim acaba’ kaygısı yaşadınız mı başlarken peki?Benim yaptığım iş sunuculuk değil bu programda. Programın ve konseptin ev sahipliğini yapıyorum dediğin gibi. Ama zorlanmadığımı söyleyebilirim, az önce belirttiğim gibi.Bu programın milyonların tarafından beğenilmesini; enstrümanların canlı çalınmasına ve değerli isimlerin olmasının yanı sıra müziği bilen biri olarak, bir müzik adamı olarak bu işin içinde olmanıza bağlıyorum. Bu programın akabinde; mesela haftada bir, bu tarz bir program yapmayı düşünmez misiniz?‘Mucize Nağmeler’ adını verdiğimiz bu projenin ardından başka projelerim de olacak televizyon için.Programdaki sunumlarınızda anlattıklarınız çok hoş cümleler... Anlattığınız metinler kime ait?Anlattığım metinleri bir arkadaşımla birlikte karalıyoruz.Programa ve sunuculuğunuza gelen tepkiler nasıl, ne doğrultuda?Bu programda benim sunuculuğumdan daha çok konukların ve müziğin zarafeti öne çıkıyor. İçinde magazin ya da entrika olmayan sadece ve sadece müzik olan bir konsept.Dolayısıyla bu programı bir bütün olarak düşünmeliyiz.Türk Müziği enstrümanları eşliğinde, birbirinden güzel şarkıların, fasılların ve peşrevlerin yer aldığı, unplugged konser tadındaki bu programınızı izlerken şunu fark ediyorum ki, nasıl ruhumuz arınıyor ve nasıl da özlemişiz. Günümüzdeki şarkılar ‘Bakkal müziği’ adı altında tartışıladursun bizim özümüz olan Sanat Müziği şarkılarımız başka değil mi?Hah işte! Yapmak istediğim de tam olarak buydu.Peki bir müzik adamı olarak siz ne diyorsunuz ‘Bakkal Müziği’ tartışmalarına, bu polemiklere?Soytarılıklardan uzak kalmayı yeğlediğim için bu konseptte program yapıyorum. Tabii almasını bilene.İş yapmak yerine bu tür polemikler; rekabeti, başarıyı ve üretimi ne derecede etkiliyor?Bu soruları bana sorma Melike lütfen.Üretmek için rekabet, ve bunun getirdiği hırsla yapılan polemikler ne kadar gerekli? Ve de ne kadar doğru?Her şeyin ölçüsü vardır hayatta. Bunu dengeli yapanların kazanacağı bir iş yapıyoruz.Başarı nedir sizin için?Başarı, Türkiye’de hiçbir şey! İnsanların sizi alaşağı etmek için bekledikleri bir efor belki de!Bir prodüktör gözüyle baktığınızda, bu yılın en başarılı bulduğunuz albüm hangisi oldu?Tek kelimeyle Fatih Erkoç!Geçtiğimiz günlerde, albümünün prodüktörlüğünü üstlendiğiniz Gülşen’le ilgili olarak çok şey yapıldı, işleri engellendi. Gülşen’e çok yüklenildi. O da yetmedi, size de yüklendiler. Bu anlamda hem Gülşen’in prodüktörü olarak hem de Ercan Saatçi olarak neler söylemek istersiniz?Söylediğim gibi soytarılıklarla ya da soytarılarla ilgili konuşmam ben.Şimdi bu konuda yapacaklarınız neler?Ben sadece işimi yaparım.Melike Birgölge, ekolay.net

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder